Sine-i Millet tartışmaları: Halk, sokakta tek başına
YSK’nın ‚yasa dışı’ tutumu, ‘Sine-i millet’ yani “Meclis’i terk edip millet iradesine dönme“ tartışmalarını gündeme getirdi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker konuyu değerlendirdi.
Referandum sonuçlarının açıklandığı günden beri Türkiye'nin pek çok ilinde sokak eylemleri düzenleyen halk, siyasilerden önderlik, refleks ve acil hareket bekliyor. “Atı alıp Üsküdar'a geçen“ Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum sonucuna yapılan itirazların karşılık bulmayacağını defalarca dile getirdi. “2019’u bekleyelim görelim, güçlü bir adayla Erdoğan’ı alt edelim“ ya da “AKP’nin içindeki çatlaktan ve kaostan medet umalım“ tavrının halk tarafından kabul edilmeyeceği ortada.
AKP’yi işlevsiz bir Meclis’te, yok sayılan parlamenter sistem kuralları dahilinde ve ayaklar altına alınan anayasa yoluyla iktidardan indirmek kolay görünmüyor.
CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin “Meclisten çekilmek de dâhil, her alternatifi düşünüyoruz“ ifadeleri, endişeli yurttaşlar için umut oldu. Ancak kısa süre sonra CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök’ten gelen “Tartıştık, uygun bulmadık“ açıklaması, beklentileri karşılamadı.
Sine-i millet nedir?
1972 doğumlu gazeteci. Milliyet, Sabah ve Cumhuriyet Gazetesi'nin ardından Birgün için muhabirlik yapan Acarer, 2016'da Metin Göktepe Gazetecilik ödülüne ve 2017'de Çağdaş Gazeteciler ödülüne laik görüldü.
Yaşanan tartışmaları bir başka CHP Vekili, Ali Şeker, ayrıntılarıyla değerlendirdi:
“Parlamentonun terk edilmesi ve halka dönmek anlamında kullanılır. Kavram, ilk kez Savaş Bakanlığı (Harbiye Nazırlığı) teklifini reddeden ve kurtuluş mücadelesini başlatan Atatürk ile siyasi hayatımıza girmiştir. 94 yıllık Cumhuriyet tarihinde, neredeyse her seçim döneminde gündeme gelmiş olmasına rağmen bunu uygulayan tek parlamenter, Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıkan Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu’dur. Uygulama, muhalefet partilerinin iktidarı 'genel seçimlere gitmesi için’ zorlayabileceği demokratik yöntemlerden birisidir. Meclis’in yenilenmesi amaçlanır.“
„Genel seçim“ hükmü yok
Peki, CHP 133 milletvekili ile sine-i millete dönerse, iktidar partisi genel seçim kararı alır mı? CHP ile birlikte HDP ve MHP’nin „hayır“ diyen milletvekilleri de istifa ederse sonuç ne olur? CHP Vekili olasılıklar hakkında bilgi veriyor:
“Anayasa’ya göre Meclis, toplam sayısının yüzde 5’ine denk gelen 28 vekillik boşalırsa, ara seçim kararı alınır. Ara seçimin gerçekleşmesi için iki şart vardır. Öncelikle istifalar Meclis’te kabul edilmelidir. Öte yandan genel seçimlerden itibaren 30 aylık bir sürenin geçmesi ve seçime 1 yıldan fazla süre kalması gerekir. Bu durumda ara seçim için en erken tarih 1 Mayıs 2018’dir. Anayasa’da ya da içtüzükte “Şu kadar sayıda milletvekili boşalırsa, parlamento erken genel seçim kararı alır“ diye açık bir hüküm yoktur.“
“İktidar istediğini alır“
CHP’li Şeker, olası kararda iktidarın hamlelerine dikkat çekiyor:
“Diyelim ki CHP, 133 milletvekiliyle birlikte bu kararı aldı. Saray ve iktidarın yapacağı hamleyi düşünmek önemlidir. Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştirmek, laikliği ortadan kaldırmak isteyen Saray ve AKP, şaibelerle yüzde 51’i geçtiği bir ortamda, genel seçime gider mi? Dahası, milletvekillerinin istifa kararını kabul eder mi? Çok zor bir seçenek.“
CHP’li Şeker, “Demokrasiyi amaç değil araç olarak gören iktidarın bir genel seçim kararı almak yerine, ara seçim kararı alması akla daha uygun“ sözleriyle anlatmaya devam ediyor: “Anayasa'da ve içtüzükte genel seçim için açık bir hüküm olmadığı düşünüldüğünde, iktidardan herhangi bir demokratik tavır beklemek de imkânsız.
İktidarı genel seçimlere zorlamak için Sine-i millet'e dönen partinin, yapılacak bir ara seçime girmesinin anlamsızlığı düşünüldüğünde; 400 vekil için yanıp tutuşan, her türlü baskıya, kaosa rağmen bu sayıya ulaşamayan Saray ve iktidar bir ara seçim yapar. Muhalefet milletvekillerinin yerine seçtireceği milletvekilleri ile de 400 sayısına rahatlıkla ulaşabilir.“
“Çözüm cepheyi büyütmek“
Ali Şeker, “‚Hayır‘ cephesini büyütmek hepimizin görevidir“ diyerek sürdürüyor; “Ancak tüm bu seçeneklerin artı ve eksilerinin düşünülmesi ve ona göre karar verilmesi gerekir. Demokratik mücadelemizi, parlamenter demokrasinin bize sağladığı mevzileri halk yararına kullanmak görevdir. Sine-i millet, bugünkü koşullarda, bize kazandıracaklarından çok daha fazlasını kaybettirebilir.“
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!