piwik no script img

YorumYoksullar “ekonomik savaşı“ çoktan kaybetti

„AKP’nin bu ‚savaşı‘ kaybetmemek için neler yapabileceğini bilemiyoruz ama milyonlarca insan ekonomiye karşı verdikleri ‚savaşı‘ çoktan kaybetmiş görünüyor.“

Foto: Unsplash/ Ozan Safak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP, Türkiye'de yaşanan ekonomik çöküşün toplumsal bir tepkiyle sonuçlanmaması için son günlerde “aynı gemideyiz“, “ekonomik savaşla karşı karşıyayız“, “onların dolarları varsa bizim de Allah’ımız var“ söylemlerine başvuruyor. Fakat bu sözler yoksulların karnını doyurmuyor; gemi su aldıkça, sadece en alttaki kürek mahkûmları boğuluyor.

Türkiye'nin güneydoğusundaki Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde iki hafta öncesine kadar 18 lira olan 5 kiloluk salça bugün 48 lira. Peki yağ? O da iki katına çıkmış. Çalışma Bakanlığı'nın resmi sayılarına göre Türkiye’de Aralık 2017 tarihi itibariyle 29 milyon civarındaki çalışandan 12 milyonu aylık 1404 TL ila 2 bin 808 TL arasında değişen ücretlerle çalışıyor. Türk Lirası değer kaybettikçe ithal ya da içinde ithal ürün bulunan malların fiyatı ikiye, hatta üçe katlanıyor. Bu da en az 12 milyon çalışanın alım gücünü daha da düşürüyor ve onları her gün daha fazla açlığa sürüklüyor. Tabii herhangi bir işte çalışmayan, istihdam edilmeyen 3 milyon 86 bin kişinin halini tahayyül bile edemiyoruz.

Krizin sebebi, Erdoğan'ın ve AKP'nin senelerdir takip ettiği ekonomik politikalar. AKP iktidarda kalabilmek için ekonomide popülist politikalar uyguladı; herkesi refaha kavuşturduğu iddiasıyla borçlandırdı.

AKP şimdiye kadar siyasi veya askeri “düşmanlarına“ karşı yoksul kitleleri militarist veya dinci söylemle mobilize edebiliyordu. Bu yüzden ekonomik çöküş karşısında yine bu damarı beslemek üzere “savaş“ kavramına başvurdu. Fakat milyonlarca yoksul kiminle savaşacaklarını bilmiyor. Daha fazla yoksulluğa ve açlığa direnmek dışında ellerinde herhangi bir silahları yok.

Öte yandan iktidar, yaşanan felaketi dile getirenlere karşı savaşını başlattı bile. İçişleri Bakanlığı, “Kur yükselişini provoke edici ve algı oluşturacak şekilde paylaşım yapan“ 346 sosyal medya hesabı hakkında soruşturma başlattığını açıkladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı çıtayı daha da yükseltip “Ekonomik güvenliği tehdit içeren eylemlerde bulunan kişi yada kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır“ dedi. Böyle devam ederse “artık ekmek alamıyoruz“, “açız“ demek de pekâlâ suç kapsamına alınabilir!

AKP’nin bu „savaşı“ kaybetmemek için neler yapabileceğini bilemiyoruz ama her gün yoksullaştığı halde buna tepki göstermeleri engellenmek istenen milyonlarca insan, ekonomiye karşı verdikleri „savaşı“ çoktan kaybetmiş görünüyor.

Links lesen, Rechts bekämpfen

Gerade jetzt, wo der Rechtsextremismus weiter erstarkt, braucht es Zusammenhalt und Solidarität. Auch und vor allem mit den Menschen, die sich vor Ort für eine starke Zivilgesellschaft einsetzen. Die taz kooperiert deshalb mit Polylux. Das Netzwerk engagiert sich seit 2018 gegen den Rechtsruck in Ostdeutschland und unterstützt Projekte, die sich für Demokratie und Toleranz einsetzen. Eine offene Gesellschaft braucht guten, frei zugänglichen Journalismus – und zivilgesellschaftliches Engagement. Finden Sie auch? Dann machen Sie mit und unterstützen Sie unsere Aktion. Noch bis zum 31. Oktober gehen 50 Prozent aller Einnahmen aus den Anmeldungen bei taz zahl ich an das Netzwerk gegen Rechts. In Zeiten wie diesen brauchen alle, die für eine offene Gesellschaft eintreten, unsere Unterstützung. Sind Sie dabei? Jetzt unterstützen

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!