Tahribatla anılacak: Yorgun bir İstanbul bıraktı
Belediye başkanlığı dönemi boyunca İstanbul’un tarihi kimliğine zarar veren birçok projeye imza atan Kadir Topbaş istifa etti. Topbaş'ın İBB başkanlığındaki dönemi nasıl geçti?
İstanbul’da bir devir kapandı. Kadir Topbaş 13 yıldır yürüttüğü İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden 22 Eylül günü sessiz sedasız istifa etti. Topbaş yaptığı basın açıklamasında istifası için herhangi bir sebep belirtmedi. „İnsan her şeyi affeder adam yerine konmamayı affetmez“ ifadelerini kullanan Topbaş, 28 Eylül'de yaptığı ikinci bir açıklamada kendisini „İslam'a ve insanlığa adadığını“ belirtti. Topbaş'ın yerine Belediye Başkanlığı'na AKP'nin adayı Mevlüt Uysal seçildi.
Türkiye’de her yerel seçim öncesi “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır“ denir. İstanbul’un siyasetteki önemi AKP için de yadsınamaz düzeyde. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da siyasi kariyerine bakıldığında önce Beyoğlu Belediye Başkanlığı daha sonra da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yükselişi önemli bir yapı taşı oluşturuyor. Peki “İstanbul’un Kadir abisi“ diye hitap edilen Kadir Topbaş nasıl bugünlere geldi ve 13 yıllık başkanlığını bir anda nasıl sonlandırdı?
Muhallebicilikten siyasete
8 Ocak 1945 yılında Artvin’in Yusufeli’nin Altıparmak köyünde doğan Topbaş’ın dedesi Kerem Çavuş, 1860’lı yıllarda İstanbul Fındıklı’da açtığı ilk muhallebici ile bugün Türkiye’de bir zincire dönüşen Saray Muhallebicisi’nin temellerini atmış. Topbaş, baba mesleğinin yanısıra kendisine farklı bir kariyer daha çizdi. Orta öğrenimine Işık Lisesi’nde başlayıp İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1972 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden, 1974 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 38 yıl önce Özleyiş Topbaş’la evlenen Kadir Topbaş iki oğlu ve bir kızı var. Topbaş’ın oğulları Hüseyin ve Ömer Topbaş Saray Mahallebicisi’nin işletmeciliğini yapmakta.
1990 Adana doğumlu. Gazeteciliğe 2012 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde başladı. 2014 yılından bu yana kent ve çevre muhabirliği yapıyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından 2015 yılında Behzat Miser ödülüne layık görüldü. 2016 yılında taz gazetesinde iki ay misafir gazeteci olarak çalıştı. Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri kapsamında 2017 yılında "En İyi Genç Araştırmacı Gazeteci" ödülünü aldı.
Topbaş’ın yolu Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 1994’te kesişti. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde danışmanlığını yaptı. 1999 yerel seçimlerinde Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na seçildi. 28 Mart 2004 tarihinde yapılan yerel seçimlerde AKP’den aday oldu ve İBB Başkanlığı’na seçildi. Topbaş daha sonra yapılan 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde de AKP’den İBB Başkanlığı’na seçildi.
İşadamınden tehditvari mektup
İşadamı Mehmet Hattat’a ait Hattat Holding’in İstanbul Maslak’ta milyar dolarlık “Diamond of İstanbul“ projesi 2009 yılında İBB tarafından çeşitli imar hukukuna aykırılıklar gerekçesiyle mühürlenmiş, Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat ruhsat alabilmek için İBB’ye 18 arsa bağışlamıştı. Bu arsalardan 3'ü Topbaş'ın evine yakın konumdaydı.
Yapı ruhsatı gecikince Hattat, Ekim 2016’da İBB’ye mektup yazmış, bağışladığı arsaların 'kendisine zorla aldırtıldığını’ anımsatarak İBB yetkililerini tazminat davalarıyla tehdit etmişti. Topbaş bu süreci yalanlamazken, “Maalesef hep böyle terso bakılıyor“ demekle yetinmişti. Hattat, bu mektuptan yaklaşık 8 ay sonra ruhsatını aldı.
15 Temmuz’dan sonra ilk çatlak
Üst üste 3 dönem AKP’nin İstanbul’daki yıldızı Topbaş’ın üzeri ilk olarak 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından çizildiği düşünülüyor. 15 Temmuz günü Amerika’da olan Topbaş, Türkiye’yi 17 Temmuz’da dönebilmişti. Topbaş, TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun, “15 Temmuz’da ABD’den Türkiye’ye neden dönmediği“ sorusuna, “Dönüşüm 20 Temmuz tarihiydi, İstanbul Valiliği’ne resmi yazı ile bildirdim“ yanıtını vermekle yetinmişti.
Damadı „FETÖ'den“ tutuklandı
İBB'den her türlü desteği alan Topbaş’ın damadı Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı’nın eski hastane arazisi üzerine yükselen Bakırköy'deki projesi KoruFlorya’da, “Topbaş ailesinin 5 dairesi“ olduğu 7 Eylül 2016'da ortaya çıkmıştı. Belgelere göre Kadir Topbaş’ın aile şirketi Teşvikiye Saray Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, 5 taşınmazın tamamını aynı gün “25 Temmuz 2014“ tarihinde satın almıştı.
Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı 8 Eylül 2016'da FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındı ve tutuklandı. Topbaş damadının tutuklanmasına ilişkin „17-25 Aralık'tan sonra damadım bu ihanet şebekesiyle yollarını ayırdığını beyan etti. Yargı süreci elbette gerçeği ortaya çıkacaktır. Eğer damadım beyanının aksine davranmışsa hak ettiği cezayı çekecektir“ açıklamasını yaptı. Kavurmacı'nın sağlık sorunları gerekçesiyle 3 Mayıs 2017'de tahliye edilmesi kamuoyunda büyük tepki çekti. Kavurmacı, savcılığın itirazı üzerine 17 Haziran'da tekrar tutuklandı.
İstifadan kısa süre önce
Topbaş, Temmuz ayında İBB Meclisi'ne gelen 5 imar dosyasını meclise iade ederek veto etmişti. Topbaş’ın bu davranışı İBB Meclisi’nde çok az görülen bir durumdu. Veto edilen dosyalar 21 Eylül Perşembe günü hiçbir değişiklik yapılmadan tekrardan İBB Meclisi’ne geldi. Meclis, Topbaş’ın vetosuna direnerek eski kararını tekrar onayladı. Bu olay bardağı taşıran son damla oldu. Topbaş'ın istifasının ardından AKP Grubu 24 Eylül Pazar günü İBB Başkan adaylarını belirlemek üzere biraraya geldi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Oylar herkesin önünde sayılmadı ve sonuç 28 Eylül günü yapılan seçimden 1 saat önce açıklandı.
AKP'nin adayı Sivas katliamı sanıklarının bir dönem avukatlığını yaptığı belirtilen Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal oldu. Mecliste salt çoğunluğu elinde bulunduran AKP 3 tur yapılan oylamada da Uysal'a oyunu kullandı. 3 turun sonunda Uysal yeni İBB Başkanı oldu. Uysal, 2019 yerel seçimlerine kadar görevini sürdürecek.
Tahribatla anılacak
Topbaş’ın belediye başkanlığı döneminde İstanbul’un tarihi kimliğine zarar veren birçok projeye imza atıldı. Kent git gide betonlaştı, yeşil alanlarını kaybetti ve rant arttı. İşte İstanbul’un unutmayacağı 13 yılda alınan kararların bazıları şöyle:
- Kamusal alanlar, yeşil alanlar, deprem toplanma alanları imara açıldı.
- Taksim’in sembollerinden ve bölgenin tek yeşil alanı Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmak istendi. 2013 yılında parkı korumak için Gezi direnişi oluştu. Park kurtarıldı ancak Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi düzenleme projesiyle daha da betonlaştı.
- 3. Köprü projesi ile kentin Kuzey Ormanları, 3. havalimanı projesi ile tarım alanları tahrip edildi.
- Zeytinburnu’nda 16/9 kulelerinin bulunduğu arazi de deprem toplanma alanı iken 18 Mayıs 2007 tarihinde AKP’ye yakınlığı ile bilinen Mesut Toprak’a satıldı. Toprak buraya İstanbul’un tarihi silüetini bozan 27, 32 ve 36 katlı 3 blok yaptı. Mahkeme blokların tıraşlanması için karar verdi. Ancak hala tıraşlanmadı.
- İstanbul Boğazı’nın kıyıları pekçok noktası metrelerce doldurularak betonlaştırıldı.
- Üsküdar Meydan Projesi kapsamında İBB tarafından denizi doldurmak için kazık çakma işlemisırasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen ve yaklaşık 450 yaşında olan Şemsi Paşa Külliyesi’nin duvarlarında çatlaklar oluştu.
- İBB’nin son üç yılda dince vakıflara yaptığı taşınmaz ve hizmet “desteğinin“ yaklaşık 800 milyon TL olduğu ortaya çıktı.
- İstanbul’daki otoparkaları işleten İBB iştiraki İSPARK şirketinde büyük bir yolsuzluğun yapıldığı ortaya çıktı.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!