Cumhuriyet Davası: „Ne karar verirseniz verin, gerçeği yazacağız“
„Gazeteciliğin yargılandığı“ davada Hikmet Çetinkaya, Aydın Engin ve Orhan Erinç savunmalarını yaptı. Mahkemenin Cuma günü karar vermesi bekleniyor.
„Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek“ iddiasıyla tutuklanan ve çoğu 270 gündür özgürlüklerinden mahrum olan Cumhuriyet Gazetesi yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davanının duruşması, Perşembe günü de devam etti.
İstanbul, Çağlayan'daki Adliye Sarayı'nda yoğun destek ve dayanışma eşliğinde devam eden duruşmada tutuksuz yargılanan Cumhuriyet Vakfı Üyesi ve yazarı Hikmet Çetinkaya, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Aydın Engin ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, mahkeme karşısına çıktı.
„Hukuk adına utanç, ülkem adına acı veriyor“
Sözlerine 1966 yılından beri, 51 yıldır Cumhuriyet Gazetesi için çalıştığını belirterek başlayan Hikmet Çetinkaya, „İlk önemli haberlerimden biri Fethullah Gülen ile ilgilidir. Fethullah Gülen'e methiye düzen gazetecilerden değildik. Gerçek yüzlerini açığa çıkardık, gazetecilik yaptık.“ dedi.
Çetinkaya'nın savunmasının ardından yazar Aydın Engin mahkeme heyeti karşısına çıktı. Savunmasını kısa tutan Engin, „İddianameye suç kanıtı gibi yerleştirilmiş dokuz makalemle ilgili herhangi bir açıklama yapmayı anlamsız buluyorum. Böyle bir iddianame ile benim ve arkadaşlarımın sanık iskemlesine oturtulmuş olmamız, bana hukuk adına utanç, ülkem adına acı veriyor.“ dedi.
„Demokrasi ve insan haklarının evrenselliği“
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ise, Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına karşı yöneltilen suçlamaların temelini oluşturan, „ Gazetenin ele geçirildiği“ ve „yayın politikasının terör örgütlerine hizmet edecek şekilde değiştirildiği“ iddialarını yanıtladı.
Cumhuriyet'in yayın politikasının, Türkiye'nin gündemiyle birlikte değiştiğine vurgu yapan Erinç, „Bir gazetenin yayın politikasının değişikliğini sorgulamak ceza mahkemelerinde yapılmaz. Cumhuriyet'in ne yayın politikası değişmiştir, ne de Atatürkçüleri tasfiye etmiştir. Cumhuriyet'in yayın politikası bellidir. Demokrasiyi, insan haklarının evrenselliği savunur. Din, cinsiyet, etnisite ayrımı, hedef gösteren, kışkırtan haber yapmaz.“ ifadelerini kullandı.
Kopya cinayet mi işlenecek?
Davada yargılananların savunmalarının sona ermesinin ardından avukatlar söz aldı. Cumhuriyet Gazetesi Avukatı Tora Pekin, „Bu davanın bir dönem yargıdaki Fethullah Gülen suç şebekesinin davalarından olmasının önünde tek aşama kaldı. O aşama, sizin kararınız elbette. Bu tamamlanacak bir aşama mı, yoksa bir kopya cinayetin önüne mi geçilecek, bunu sizin vereceğiniz karar belirleyecek“ dedi. Pekin, konuşmasını şu sözlerle bitirdi;
„Burası Cumhuriyet. Bizde taşın sabrı var. Siz ne karar verirseniz verin, gerçeği ortaya çıkarmak için biz sabırla çalışırız. O gerçeğin ne olduğunu da herkesten önce yine biz yazarız.“
Mahkemenin, geriye kalan avukat savunmalarının ardından Cuma günü „sanıklarla“ ilgili karar vermesi bekleniyor.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!