piwik no script img

Türkiye Cumhurbaşkanı Köln'deydiErdoğan eyleminden alternatif sesler

İran asıllı bir Alman İsrail'i savunuyor, barikatın diğer tarafındaysa Filistin bayrağı dalgalanıyor. Onun yanındaysa Türk-Alman dostluğunu savunan beyaz bir Alman. Konu, Erdoğan'ın Köln'de olması.

20 yaşındaki Mehrak „insanların beyninin İsrail’den nefret etmek için yıkandığını“ düşünüyor. Foto: İbrahim Karcı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya'nın en büyük camisinin açılışını yapmak için 29 Eylül günü Köln'deydi. Camiye giden tüm sokaklar polis bariyerleri ile kapatılmış olsa da caminin göz alıcı mimarisi ve göğe erişen minareleri Köln şehrinin siluetinin parçası haline gelmiş.

Camiye yaklaşık 150 metre uzaklıktaki bariyerler kalabalığı ikiye bölmüş. Hattın iki yanında yaklaşık 500 kişilik bir kalabalık var: Bir tarafta Erdoğan'ı karşılamaya gelenler, diğerinde ise protestocular. Almanya'da Erdoğan destekçileri ve karşıtlarının düzenlediği eylemlerde öne çıkan bayrak ve flamalar dışında, kalabalık arasında göze çarpan birkaç bayrak daha var.

Mehrak 20 yaşında, ailesi İran kökenli ama kendi Almanya'da doğmuş ve büyümüş. „İslamcı devletlere ve diktatörlüğe“ karşı olduğu için burada. Gökkuşağı bayrağı taşıyan Türkiye kökenli eylemci bir arkadaşıyla birlikte laiklik lehine sloganlar atıyorlar. Mehrak, Müslüman devletlerin hiçbirinin İsrail’le arasının iyi olmadığına dikkat çekiyor; „İnsanların beyninin İsrail’den nefret etmek için yıkandığını“ düşünüyor. Buna tepki olarak da Erdoğan’ı protesto etmeye sırtında İsrail bayrağıyla gelmiş:

“İran ve öteki Arap ülkelerinin insan hakları ve kadın haklarına hiç önem vermezken, küçük bir ülkeyi (İsrail) suçlamaları çelişkili bir durum.“

„Benim ülkemi destekleyen tek lider“

Bir süre sonra karşı tarafta büyük bir Filistin bayrağı açılıyor. Bir taraftan tekbirler sesleri yükselirken, bir taraftan da „IŞİD Dışarı!“ sloganları duyuluyor. Gittikçe şiddetlenen ağız dalaşları ve sözlü gerilimle beraber polis birbirine yaklaşan iki karşıt grubun arasını biraz daha açıyor.

Adını paylaşmak istemeyen Filistinli eylemci, Erdoğan’ın „gerçek teröristlere, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan batıya ve İsrail’e karşı çıkabilen tek lider“ olduğunu düşünüyor ve ona diktatör denilmesine karşı çıkıyor: „Ben Türkiye’de yaşamıyorum, orada tam olarak ne olduğunu bilmesem de benim ülkemi destekleyen tek lider Erdoğan.“

„En büyük hayalim gerçekleşmedi“

Venloer Caddesi’nin bu bölümünde Erdoğan'ı protesto etmek için gelenler görece çoğunlukta ve heterojen. Türkiye kökenlilerin yanı sıra çok sayıda Türkiye kökenli olmayan insan da mevcut. Almanya ve Türkiye bayraklarının yan yana olduğu ve altında „22 Arkadaş“ yazan tişörtü giyen 59 yaşındaki Alman vatandaşının ismi Edmund Ebens.

İş yerinde en iyi arkadaşlarının Türkiyeli olduğunu belirten Edmund, üzerindeki tişörtü yıllar önce kendisi hazırlamış. Hayal kırıklığı yaşadığını belirterek söze başlıyor: „Bugün benim en büyük hayalim ne yazık ki gerçekleşmedi. Bu caminin bu sokakta büyük bir partiyle açılabilmesini isterdim.“

Hristiyan olduğunu belirten Edmund, caminin sadece Türkler için değil burada yaşayan bütün Müslümanlar için önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor: „Ben bile bir Hristiyan olarak burada gelip ibadet edebilirim.“ Erdoğan'ın yaptığı her şeyi onaylamasa da kalabalığa hak veriyor: „Erdoğan onların Cumhurbaşkanı. Ona ‚Merhaba‘ demek istiyorlar ve bu çok normal.“

Edmund, Başbakan Merkel'in misafirperverliğinden de memnun olmadığını dile getiriyor. Kalabalığın „bu tarafı“ onun için daha uygun; „Ben bu tarafta daha iyi yüzler görüyorum. Ben bunun bir Türkiye bayrağı olduğunu biliyorum ama öteki taraftaki saçmalık nedir bilmiyorum. O yüzden bu insanları görünce, benim yerimin burası olduğunu biliyorum.“

Erdoğan’ın sahiplendiği “Müslüman dünyasının lideri“ retoriği, Almanya siyasetçilerinden çok karşılık bulmuş gibi görünmese de sokaktaki bazı destekçi ve eylemciler tarafından karşılık bulmuşa benziyor. Zira güncel küresel siyaset sahnesinde, yabancı bir ülkede yaptığı sansasyonel bir ibadethane açılışı ile Türkiye siyasetiyle pek alakası olmayan insanları aynı eylem alanında buluşturdu.

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!