piwik no script img
taz logo

Sosyal medya düzenlemesi yasalaştıAlmanya değil Çin modeli

Tartışmalı sosyal medya düzenlemesinin kabul edilmesiyle birlikte sosyal medya platformları ve haber sitelerinde yer alan içeriklerin tamamen kaldırılması mümkün hale geldi.

Deniz-Atalay: „Amaçlanan unutulma hakkı kavramını tersyüz ederek temiz bir internet yaratmak.“ Foto: dpa

Kamuoyunda sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen kanun teklifi, Çarşamba sabah erken saatlerde TBMM'de AKP ve MHP'lilerin verdiği oylarla yasalaştı. İktidardarın „kişisel hak ve özgürlükleri güvence altına almak“ iddiasıyla hazırladığı yasa değişikliği uyarınca sosyal medya platformları ve haber sitelerinde yer alan içeriklerin tamamen kaldırılması mümkün hale geldi. Günlük erişimi bir milyondan fazla olan Twitter, Facebook ve YouTube gibi yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye'de en az bir temsilci bulundurma zorunluluğu getiren düzenleme, aynı zamanda kullanıcı verilerinin Türkiye'de saklanması gerektiğini öngörüyor. Yasaya uymayan sosyal ağ sağlayıcılarına verilecek yüksek idari para cezalarının yanı sıra, yüzde 90 oranına kadar bant daraltması (throttle) ve reklam alma yasağı gibi yaptırımlar da yeni düzenlemede yer alıyor.

Yasa teklifiyle sonuçlanan tartışma, Twitter'da anonim bir kullanıcının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı ve torunu hakkında kullandığı hakaret içeren ifadelerin ardınan başlamıştı. 1 Temmuz tarihinde sosyal medyayı ve internet platformlarını hedef gösteren Erdoğan, „Sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını“ istediğini belirtmişti. Kısa sürede hazırlanan „İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu“, 28 Temmuz 2020 tarihinde meclis gündemine alındı. Benzer yasaların bazı Avrupa ülkelerinde de olduğunu ve düzenlemenin Anayasa'ya uygun olduğunu iddia eden AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise, Salı günü meclis önünde yaptığı açıklamada, „Tamamen başına buyruk olan, hesap vermeyen, mağduriyet yaratan sosyal medyayı“ devlet denetimi altına alacaklarını ifade etti.

TBMM'deki görüşmeler sırasında eleştiride bulunan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, bu düzenlemenin hazırlanmasında ne kamuoyunun ne de muhalefetin görüşüne başvurulduğunu belirtti. „İnternetin kullanılamaz hale geleceğini“ belirten Oluç, düzenlemedeki ifade özgürlüğü kısıtlamalarının anayasaya aykırı olduğunu vurguladı: „Bu Almanya değil, Çin modeli.“

„A Haber gibi temiz“

Yasayla birlikte sosyal ağ sağlayıcıları, içeriklerine getirilen erişim engellerinin yanı sıra doğrudan içeriği kaldırmakla yükümlü olacaklar. İçerik kaldırma konusunda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTK) düzenli bildirimde bulunmak zorunda olan sosyal ağ sağlayıcılarına, aksi takdirde 10 milyon liraya kadar para cezası uygulanacak. Taz'a konuyla ilgili görüş bildiren Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Gülşah Deniz-Atalay'a göre hükümetin bu değişiklikle amaçladığı, „unutulma hakkı kavramını tersyüz ederek tüm geçmiş yolsuzlukların ve tutarsız açıklamaların unutulduğu temiz bir internet yaratmak. A Haber gibi...“

Temsilci bulundurma zorunluluğu getirilen günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, yeni düzenlemeyle birlikte kullanıcı verilerini Türkiye'de saklamakla yükümlü hale geliyor. Siber Haklar uzmanı akademisyen Yaman Akdeniz, bu şartlar altında Twitter ve Facebook'un „kolay kolay ofis açmayacağını“ düşündüğünü ifade etti. Hükümetin yasa teklifi oluştururken bu şirketlerin görüşlerini almadığını belirten Akdeniz, Twitter'dan yaptığı açıklamada, „Bu sistemi kabul etmeleri uluslararası itibarlarını sarsacak, Türkmenistan ve başka ülkelerden gelecek teklifleri de kabul etmek zorunda kalabilecekler. Daha da önemlisi kullanıcı datalarını lokalize ederek ciddi risk altında bırakacaklar.“ dedi. Avukat Gülşah Deniz-Atalay ise, kişisel verilerin Türkiye'de saklanması ve makamlarla paylaşılmasının, temel bir hak olan „anonimlik hakkının“ ihlali anlamına geldiğini belirtti.

Twitter'a giden mahkeme kararlarının yüzde 74'ü Türkiye'den

Halihazırda sosyal medya platormlarına çeşitli kurumlar (BTK, RTÜK, Diyanet ve bazı bakanlıklar) aracılığıyla erişim engeli gelebiliyordu. İfade Özgürlüğü Derneği'nin „Engelli Web“ raporuna göre Türkiye'de 2019 sonu itibarı ile 400 binden fazla websitesi, 7 bin kadar Twitter hesabı, 40 bin tweet, 10 bin YouTube videosu ve 6 bin 200 Facebook içeriği erişime engellendi.

2012 ve 2019 Haziran ayı arasında Twitter’a dünya genelinde gönderilen 7396 mahkeme kararından yüzde 74'ü Türkiye'dendi. Türkiye hükümeti yalnızca 2019 yılının ilk altı ayında Twitter'dan altı bin içeriğin kaldırılmasını talep etti. Twitter ise şu ana kadar bu taleplerin yalnızca yüzde 5'ine uyduğunu açıklamıştı.

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

0 Kommentare