piwik no script img

Sivil Toplum ÖrgütleriKHK’lar, kadınlar ve çocuklar

OHAL ve KHK'lar döneminde yüzlerce dernek kapatıldı. Kadın ve çocuk haklarını savunan iki dernekle süreci konuştuk.

Dernek kapandığından dolayı „çocuklar için sinema kampı“ gibi faaliyetler artık düzenlenemiyor. Foto: Gündem Çocuk

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen ve 21 Temmuz 2016’da uygulanmaya başlayan Olağanüstü Hal (OHAL) aynı zamanda Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) dönemi oldu. AKP iktidarı birbiri ardına çıkardığı KHK’larla tüm ülkeyi yeniden düzenlerken rektör atama sisteminden, belediyelere kayyım atanmasına; vatandaşlıktan çıkarmadan televizyon programlarına kadar pek çok başlıkta değişiklik yapıldı.

Devlet içindeki “paralel yapılanma“nın izlerini temizlemek için çıkarıldığı belirtilen kararnameler çok hızlı bir süre içinde ülkedeki muhalif unsurlara uzanmaya başladı. Tasfiyenin aracı KHK’lar olurken, cadı avına dönüşen süreçte darbe ya da cemaat yapılanmasıyla ilişkisi bulunmayan on binlerce kişi gözaltına alındı, tutuklandı ve kamudaki işlerinden atıldı.

Bu süreçte farklı alanlarda çalışma yapan dernekler ve örgütler de kriminalize edilip, “hain“ ilan edilirken hak mücadelesi veren çok sayıda dernek de „Terör örgütüne üye ya da irtibatta olmak“ suçlamasıyla mühürlendi.

Kadınlar desteksiz kaldı“

özel
Ezgi Karataş

1981 doğumlu, serbest muhabir. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü mezunu. Halen aynı bölümde yüksek lisans öğrencisi. Muhabirliğe soL Haber Portalı'nda başladı. Halihazırda özel haberlerle farklı internet mecralarına yazmaya devam ediyor.

Derneklerin önemli bir bölümü 22 Kasım 2016’da çıkarılan 677 sayılı KHK ile kapatılırken, bu kararnameyle kapatılan 375 dernek arasında çocuk haklarının ve davalarının takipçisi Gündem Çocuk ve Van'da uzun yılardır kadın çalışmaları yapan ve kadına yönelik şiddet/cinayet davalarını takip eden Van Kadın Derneği (VAKAD) de vardı. OHAL sürecinde binlerce kişinin hak kayıplarının sürdüğü bilinirken, her iki derneğin gönüllüleri de sürecin özellikle kadınlar ve çocuklara büyük hasar verdiği konusunda hemfikir.

2004 yılında kadınlarla dayanışmak için kurulan Van Kadın Derneği, kapatıldığı güne kadar başta Van olmak üzere bölgede pek çok çalışmaya imza atmış, binlerce kadına ulaşmış bir dernekti. Birçok yerel, ulusal ve uluslararası platform ve girişime üye olan dernek, bu ağlarla işbirliği çalışmaları da yürütüyordu.

Kadına yönelik şiddete karşı kadınlara hukuki, ekonomik, psikolojik ve sosyal danışmanlık hizmeti veren; okuma yazma kursları açan; kız çocukları ve kadınlara yönelik eğitim seminerleri düzenleyen, kadın haklarına yönelik onlarca kaynak yayınlayan; paneller ve sempozyumlar organize eden; kız çocuklarına eğitim bursu veren; Van Depremi sonrası Kadın ve Çocuk Merkezi açan VAKAD, yedi yıldır da sığınma evi’nde mülteci ve Türkiyeli kadınlara ev sahipliği yapıyordu.

„Gelip kapımızı mühürlediler“

Feminist aktivist ve Van Kadın Derneği'nin kurucusu Zozan Özgökçe, “Kapatıldığımız zaman kapıya gelenler bize bir örgüt adı söylemedi. Resmi bir yazı da vermedi. Direk gelip kapımızı mühürlediler. Bize 'Bu bir süreç ve bu sürece siz de dâhilsiniz’ dediler“ diye konuşurken, “Tüzüğünde bile anti militarist olduğunu beyan eden, savaş karşıtı bir dolu eylem yapan bir örgütün silah kullanan örgütlerle ilişkisinin olduğunu söylemek düpedüz haksızlık ve iftiradır“ diyerek kapatma kararına itiraz ediyor.

Kararın kadınları yok saymak anlamına geldiğini söyleyen Özgökçe,“Çalışmalarımız düşünüldüğünde, hakkımızda verilen kapatılma kararı Türkiye’deki hatta tüm dünyadaki kadınların kazanımlarının ellerinden alınmasıdır“ diyor. “Bu bariz bir kadın düşmanlığıdır. 'Makbul kadın’ olarak kabul edilmeyen biz kadınların örgütlenme hakkının elinden alınarak sessizleştirilmesidir“ diye konuşan Özgökçe, derneğin kapatılmasıyla birlikte birçok çalışmanın da durduğunu söylüyor.

“Kadınların kapısını çalabileceği bir örgütün mühürlenmesi korkunçtur“ diyen Özgökçe, kadınların bu süreçte desteksiz bırakılıp, yalnızlaştırıldığını ifade ediyor. Özgökçe, “VAKAD’ın kapatılmasıyla kadınlara ‚Susun, konuşmayın, karşı çıkmayın, erkeklere ve devlete itaat edin‘ demek anlamına geliyor“ dedi. Dernek gelecek üç yıl içinde 8 bin kadına ulaşmayı hedefliyordu.

Bizi kapattılar ama ihlaller ortadan kalkmadı“

Hukukçusundan akademisyenine, sosyal hizmet uzmanından çocuk gelişimcisine, iletişimcisinden yayıncısına kadar çeşitli mesleklerden bir grup gönüllünün “çocuk hakları politiktir“ savunusuyla 2005 yılında kurduğu Gündem Çocuk Derneği, çocukla ilgili bütün öznelere yükümlülüklerini hatırlatan bir sivil toplum örgütüydü. Gündem Çocuk Derneği çocuk haklarını güçlendirmeye yönelik çeşitli projeleri hayata geçirirken çocuklarla, ebeveynlerle, üniversitelerin ve devletin ilgili kurumlarıyla işbirliği yürütüyordu.

Gündem Çocuk’tan Ezgi Koman, kapatılmalarının gazetecilere ve akademisyenlere yönelen baskıdan ayrı tutulamayacağını söylerken “O furyanın bir devamı diye düşünüyoruz. Çünkü bizimle birlikte çok sayıda sivil toplum örgütü kapandı“ diyor. Koman, derneğin kapatılmasını beklemediklerini ve hangi örgütle ilişkilendirildiklerini bilmediklerini ifade ederken, “Kapatılmadan önce Genelkurmay’ın şikâyeti üzerine denetlemeden geçtik. Şimdi bizi şikâyet eden askerler FETÖ’den tutuklu“ diye sürecin tutarsızlığına işaret ediyor.

Derneğin kapatılmasının çocuk hakkı alanında bir gerilemeye sebep olduğunu vurgulayan Koman, “Çocuklarla ilgili ihlaller devam ediyor ve biz müdahil olamıyoruz. Müdahil olamadığımız gibi kaçırdığımız, takibini yapıp raporlayamadığımız o kadar çok ihlal var ki… Evet, bizi kapattılar ama keşke ihlaller de sona ermiş olsaydı“ diye konuşuyor. Gündem Çocuk şu an açık olsaydı OHAL’in çocuklar üzerindeki etkilerini hep birlikte daha iyi izleyebilir, birtakım önlemler alabilir ve devlete öneriler sunabilirdik“ diyen Koman, takip ettikleri davalardaki müdahilliklerinin de yarım kaldığını belirtiyor.

Davalar yarıda kaldı

Yarım kalan davalar arasında akrabasının cinsel istismara uğrayan ve istismarcısıyla evlenmesi için mahkemeye başvuran aileye itiraz da, 13 yaşında çalıştığı plastik fabrikasında prese sıkışarak hayatını kaybeden çocuk işçi Ahmet Yıldız da var.

Gündem Çocuk Derneği, kapatıldıktan sonra davalara tüzel kişiliğiyle müdahil olamasa da geçtiğimiz günlerde medyascope.tv’den yayın yapmaya başladı. Gündem Çocuk, OHAL’deki hak kayıplarını izlemeye ve çocukla ilgili bütün aktörlere sorumluluklarını hatırlatmaya devam ediyor.

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!