piwik no script img

Seçim takibi ve alternatif gündemlerSık dişini gazeteci, bu son seçim

Son dört yılda altıncı defa sandık başına gidecek olan Türkiye’de, seçim döneminde yapılmak zorunda olan gazeteciliği Fatma Yörür ve Burcu Karakaş ile konuştuk.

Yörür, tüm gün muhalefetin İBB Başkan adayı İmamoğlu’nun halk buluşmalarını takip ediyor. Foto: dpa

31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerin ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin dört yıllık seçimsiz bir sürece girdiğini ilan etmişti. Ancak AKP’nin yaptığı itirazın ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin yenilenmesine kararı verdi. Son dört yılda altıncı defa sandık başına gidecek olan Türkiye’de seçimleri takip eden gazeteciler de, siyasetçiler gibi yoğun bir çalışma temposu geçirdiler.

Uzman oldukları alanlarda haberler yapmak isteyen bazı gazeteciler 23 Haziran seçimi öncesinde AKP adayı Binali Yıldım ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu takip etmek zorunda kaldı. 3. Havalimanı işçilerinin direnişleri üzerine yaptığı haberle bu yılki Metin Göktepe jüri özel ödülüne layık görülen Artı TV muhabiri Fatma Yörür’ün yaptığı haberlerin konuları, seçim dönemlerinde hak odaklı değil, aday odaklı olmak zorunda. Yörür, gün boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’un semtlerindeki halk buluşmalarını izlediğini söylüyor. Akşamlarıysa bir sonraki günün seçim takibi planlaması için editörleri ile toplantı yapıyor.

Yörür'e göre Türkiye’nin gündemi sadece İstanbul’daki seçimler olmamalı. Seçimlerin, Türkiye’nin gerçek gündeminin önüne geçtiğini ifade ediyor. 25 kişinin hayatını kaybettiği Çorlu tren faciası, Rabia Naz’ın aydınlatılmayan ölümü ve belediyelerdeki harcamaların gündemde yeteri kadar yer alamaması Yörür’ü rahatsız ediyor. Seçim gündemi ile birlikte araştırmaya dayalı haberlerin azalması, yalnızca gündeme gelen konuları uzmanlara yorumlatmak ve kamuoyu yaratmak üzerinden bir gazetecilik yapma anlayışının artması Yörür için dönemin en büyük kayıplarından:

“Türkiye’de hızlı akan gündem karşısında araştırma yapma yetimizi kaybediyoruz. Son dönemde verilen ödüllere bakarsanız içinde neredeyse araştırmacı gazeteciliğe dair bir şey yok. Ben 3. Havalimanı işçilerinin öykülerini yazdığım için Metin Göktepe ödülünü aldım; ama orada yaptığım da yalnızca bir çığlığı duyurmaydı.“

Fatma Yörür bütün bu bunaltıcı süreçleri alternatif basın çalışanlarını kendi belirledikleri gündemlerden alıkoyan “kayıp bir zaman“ olarak nitelendiriyor. Seçim süreci birkaç gün sonra, 23 Haziran akşamı sona erecek; ancak her sene seçim takip eden gazeteciler bu sürecin biteceğine olan inançlarını çoktan kaybetmişler.

„Seçimlerin bir daha yenilenmeyeceğinin de garantisi yok“

Seçim gündeminden yorulan başka bir gazeteci de DW Türkçe muhabiri Burcu Karakaş. Karakaş Türkiye’de özellikle kadın ve çocuk hakları alanında imzasını taşıyan haberlerle adından söz ettiren tecrübeli bir gazeteci. Ankara’da düzenlenen ve Türkiye’de erken yaşta evliliklerin ve çocuk istismarının nasıl haberleştirilmesi gerektiğini konu alan bir atölyede yaptığı konuşmanın ardından sohbet ettiğimiz Karakaş, seçim sürecinin yoğunluğu nedeniyle istediği haberlere imza atamamaktan şikayet ediyor.

“Gazeteci olarak yoğunluğu nasıl değerlendiriyorsun?“ sorusuna biraz da kızgınlık ile “Bıktım“ diye cevap veriyor ve ekliyor: “Seçim yüzünden yoğunlaşmak istediğimiz konulara yoğunlaşamıyoruz. Türkiye’nin tek gündemi seçim değil. Seçimlerin bir daha yenilenmeyeceğinin de garantisi yok. Umarım böyle bir şey olmaz, çünkü artık gerçek gündeme odaklanmak istiyoruz.“

Seçimlerin yenilenme sebebinin AKP’nin sonuçları kabul etmemesi olduğunu söyleyen Karakaş'ın yüzünde seçim sürecinin getirdiği tempo ve haber yükü nedeniyle yaşadığı bıkkınlık okunuyor. Seçim konusu her açıldığında esprili bir dille „Artık yeter“ diyor ve haber takibi arasında geldiğini belirttiği atölyeden seçim koşturmacasına dönmek için ayrılıyor.

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen