Deniz Yücel hala gözaltında: „Aynı gün bırakılması lazımdı“
Gözaltında bulunan gazeteci Deniz Yücel'in avukatı Veysel Ok ile son gelişmeleri konuştuk.
taz: Deniz Yücel'e karşı yöneltilen suçlamalar nedir?
Avukat Veysel Ok: Polis sorgusunda aldığımız izlenim, Deniz'in ‚terör örgütü üyeliği‘ ve ‚kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak‘ suçlamalarıyla karşı karşıya olduğu. Ama işin doğrusu suçlamanın tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz, çünkü dosyada gizlilik kararı var. Bu büyük bir hukuksuzluk.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) göre, güçlü bir tehlike arz etmediği sürece sanıkların avukatlarından, dosyanın içinde yer alan lehe ya da aleyhe herhangi bir bilgi ya da delil saklanamaz. Deniz gibi bir gazetecinin tehlike arz etmediği aşikar. Buna rağmen dosyanın bizden gizlenmesi, hukuksuzluk.
Emniyet'teki ifadesi alınırken Deniz Yücel'e hangi sorular yöneltildi?
Emniyet’te yöneltilen tüm sorulara cevap olarak ‚ifademizi savcıya vermek istiyoruz‘ dedik. Gizlilik kararı sebebiyle bu soruların detaylarına giremiyorum. Ama diyebileceğim şu ki, sorular aslında soruşturmanın mahiyetini açığa çıkaran sorular değil. O soruları dikkate alırsak Deniz’in aynı gün bırakılması lazım. Savcı’nın talimatını bekliyoruz. Hukuken, Deniz’in orada kalmasını gerektirecek bir işlem kalmadı.
Yani Yücel'in hala Emniyet'te tutulması için bir sebep yok?
Çoktan çıkması lazımdı, aynı gün bırakılması lazımdı. Bu soruşturma çok önceden başladı, delillerin toplanmış olması lazım. Deniz tek başına gözaltında, yani kalabalık bir grup da değiller. Beklemesi gereken bir durum da yok.
Geçtiğimiz iki ay boyunca neler yaşandı? Hakkında gözaltı mı kararı vardı yoksa sadece ifade vermesi mi bekleniyordu?
Deniz geçtiğimiz iki ay boyunca İstanbul’daydı. Deniz, durumu öğrenince kendi rızasıyla, avukatlarıyla birlikte Emniyet Müdürlüğü'ne gitti. İfade vermek istediğini söyledi, buna rağmen gözaltına alındı. Aslında kaçma şüphesi yok. İşi belli, adresi belli, gazeteci. İfade vermek istedi ve gözaltına alındı. Bu da ayrı bir hukuksuzluk.
Yakalama kararı, gözaltı kararından farklıdır. Savcı karar vermediği takdirde hakkında yakalama kararı olan birinin emniyete gidip ifade vermesi beklenir. Yani Deniz'in hakkında bir ‚gözaltı kararı‘ yoktu. Bu iki ay boyunca evini bile aramadılar. Bu, gözaltına alındıktan sonra gerçekleşti.
Yücel önümüzdeki hafta savcı karşısına çıkacak mı?
Gözaltı kararına, gözaltının uzatılması kararına ve dosyadaki gizlilik kararına itirazlarımızı yaptık. Dilekçelerimizi verdik. Onlardan(Sulh Ceza Mahkemesi’nden) cevap bekliyoruz. Hukuken yapılacak her şeyi yaptık. Şu anda Deniz Emniyet’te, biz de dışarıda, savcının onu sorguya çağırmasını, savcının keyfiyetini bekliyoruz. Dediğim gibi bunun hukuken açıklanacak bir yönü yok. Deliller toplanmış olmalı.
Nasıl delillerden bahsediyoruz?
Sonuçta Deniz gazeteci, bir katil ya da uyuşturucu taciri değil, herhangi bir terör örgütüyle alakası yok. Gazetecilik mesleğinin kuralları bellidir. Türkiye'de özellikle son dönemde gazetecilere yönelik soruşturmalarda, çoğu zaman yapılan haberler, atılan tweetler ve yazılan makaleler, delil olarak kullanılır.
RedHack'in yayınladığı elektronik postaları haberleştirdiklerinden ötürü gözaltına alınan diğer gazeteciler ne durumda?
Gözaltına alınan 6 kişiden 3’ü içeride, tutuklandı. 3 kişi de 24 günlük bir gözaltının ardından serbest bırakıldı.
Peki bırakılanlar neye göre bırakıldı, 3 kişi niye hala tutuklu?
Dosyayı bilmediğimiz için söylemek zor. Diğer gazetecilerin avukatları da dosyayı bilmiyorlar. Hakimlerin neye göre karar verdiğini bilmiyoruz.
23 Ocak’ta çıkan KHK ile 30 günlük gözaltı süresi kaldırıldı. Deniz Yücel daha ne kadar orada kalabilir?
Yeni KHK ile gözaltı süresi 7+7 gün şeklinde değişti. An itibariyle normal gözaltı süresi 7 gün. En fazla 14 gün tutulabilir. Normal bir suçlama için 7 gün, terör suçlaması olursa 7 gün daha eklenebiliyor. Deniz’e de yöneltilen suçlamanın da bu yönde olduğunu düşünüyoruz. Terör örgütü üyeliği kişisel verileri temin etme suçlamaları var, ama hangi terör örgütü olduğu konusunda bir soru sorulmadı.
Yücel’in çifte vatandaş olmasının, hukuki açıdan bir önemi var mı?
Hayır, Alman vatandaşlığı hukuki bir fayda sağlamıyor. Sonuçta Deniz aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. O da, Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olmaktan nasibini alıyor.
Deniz Yücel'in sizden başka avukatı var mı? Alman bir avukat?
Deniz'in davasına 3 avukat bakıyoruz. Hayır, Deniz'in Alman bir avukatı yok.
Nerede tutuluyor?
Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde. 2 kişiyle birlikte kalıyor.
Siz orada ona verilen desteği nasıl yorumluyorsunuz?
Ben bunu fazlasıyla hissediyorum. Hem Alman medyasından, hem sivil toplumdan, hem Türkiyeli meslektaşlarından çok ciddi bir destek ve dayanışma alıyor. Bu Deniz adına sevindirici bir şey, nihayetinde gazetecilik suç değil.
Morali nasıl?
Gayet iyi. Morali de iyi, sağlığı da iyi. Hiçbir sorun yaşamıyor.
Dışarıyla paylaşmak istediği herhangi bir mesaj var mı?
Gösterilen dayanışma için sevgi ve selamlarını gönderiyor herkese. O da kendi yaptığının gazetecilik olduğunun farkında, gazeteciliğin suç olmadığını iyi biliyor, bu yüzden kendisini iyi hissediyor. En yakın zamanda dostlarıyla buluşmak istediğini belirtiyor.
Gözaltı süresi boyunca herhangi bir insan hakları ihlaline maruz kaldı mı?
Hayır, böyle birşey söz konusu değil. Ama gözaltının kendisi başlı başına bir insan hakkı ihlalidir. Çünkü AİHM’e göre, gözaltına alınan kişiler, en kısa zamanda bağımsız ve tarafsız bir yargıcın önüne çıkartılmalıdır. AİHM, olağanüstü hal kapsamında bile, belirli süreleri aşan gözaltıların hukuka aykırı olduğunu belirtir. Biz 11. Güne giriyoruz. Deniz'in derhal bağımsız ve tarafsız yargıcın önüne çıkarılması lazım.
Links lesen, Rechts bekämpfen
Gerade jetzt, wo der Rechtsextremismus weiter erstarkt, braucht es Zusammenhalt und Solidarität. Auch und vor allem mit den Menschen, die sich vor Ort für eine starke Zivilgesellschaft einsetzen. Die taz kooperiert deshalb mit Polylux. Das Netzwerk engagiert sich seit 2018 gegen den Rechtsruck in Ostdeutschland und unterstützt Projekte, die sich für Demokratie und Toleranz einsetzen. Eine offene Gesellschaft braucht guten, frei zugänglichen Journalismus – und zivilgesellschaftliches Engagement. Finden Sie auch? Dann machen Sie mit und unterstützen Sie unsere Aktion. Noch bis zum 31. Oktober gehen 50 Prozent aller Einnahmen aus den Anmeldungen bei taz zahl ich an das Netzwerk gegen Rechts. In Zeiten wie diesen brauchen alle, die für eine offene Gesellschaft eintreten, unsere Unterstützung. Sind Sie dabei? Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!