Bitmeyen yerel seçimler: Beykoz'da oy nöbeti
31 Mart seçimlerinden sonra AKP, CHP'nin önde olduğu İstanbul sonuçlarına itiraz etti. Yedi ilçede oylar yeniden sayılırken yurttaşlar nöbet tutuyor.
31 Mart günü yapılan seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre AKP iktidarı bir önceki seçime göre oy kaybetmiş görünüyor. Öyle ki; Ankara, İstanbul, Mersin, Adana ve Antalya gibi pek çok büyük şehir CHP’ye geçti.
Seçim geride kalmış olsa da tartışmalar sona ermiş değil. Yenilgiyi kabullenmeyen AKP, İstanbul’daki seçim sonuçlarına itiraz ediyor. İtirazını seçim kurullarına yapan iktidar partisi, İstanbul’un Bayrampaşa, Ataşehir, Ümraniye, Beykoz, Fatih, Gaziosmanpaşa ve Şile ilçelerinde yeniden sayım kararı aldırmayı başardı.
Bir yandan itiraz, somut belgelerle Yüksek Seçim Kurulu’na başvurma ve yeniden sayım talep etme gibi hukuki hakları uygulamaya koyan AKP, öbür yandan başka yollarla da kazandığını gösterme çabasında. Bunlardan biri de 15 milyon nüfuslu kentin pek çok yerine şimdiden afişler astırmak. Neredeyse her ilçeye asılan “Teşekkürler İstanbul“ yazılı, üzerinde Erdoğan ve Yıldırım’ın fotoğraflarının bulunduğu zafer afişleri, akıllarda soru işareti bırakıyor.
„CHP hileyle kazandı“
Yedi ilçede oyların tekrar sayılacak olması ile asılan afişler, muhalefetin “AKP İstanbul’u teslim etmeyecek mi“ diye sormaya başlamasına neden oldu. AKP seçmeninde de benzer sorular var. Zira medya gücünü elinde bulunduran AKP, “CHP hileyle kazandı“ dezenformasyonuyla kitlesini ikna etmişe benziyor. Her ne kadar AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak’ın yapılan „hileye“ TV ekranlarında delil olarak gösterdiği belgelerin doğru olmadığı ortaya çıkmış olsa da, AKP seçmeni yine de CHP’nin hile yaptığı konusunda hemfikir.
Salı gecesi, oyların yeniden sayımına karar verilen yedi ilçeden biri olan Beykoz’un ilçe seçim kurulunun demir kapısının önünde toplanmış 200 kadar yurttaş var. Üçer, beşer kişilik kalabalıklar nöbet tutuyorlar. Korku, şüphe ve öfkeleri konuşmalarına yansıyor.
50 yaşlarında, hızlı hızlı sigarasını içen bir kadın, yanındaki 20’li yaşlardaki üç genç adama şöyle diyor: “Twitter’dan oy çuvallarını başka bir yere aktardıklarını okudum. CHP’liler yardım talep ediyordu, buraya geldim.“
“Şimdi sakin… Güvenli odaya almışlar çuvalları,“ diye yanıt veriyor gençlerden biri. Belli ki, oyların yeniden sayılacak olması onları endişelendiriyor, sayma işlemine hile karıştırılacağından şüpheleniyorlar.
18-19 yaşlarındaki genç adamların oluşturduğu bir başka grupta herkes birbirinden heyecanlı. Abartılı el ve kol haraketleri yaparak konuşsalar da ses yüksekliklerini kontrol ediyorlar. Belli ki konuştuklarının duyulmasından imtina ediyorlar. “Şerefsizlere bak ya, oyumuzu çalmışlar,“ diyor içlerinden biri.
Genç adamların biraz ötesinde başörtülü bir kadın grubu var. Kadınların sesi erkeklerden biraz daha gür. Onlar da AKP'nin seçim sonuçlarını değiştirmesinden endişe duyuyor. Sabah kadar ilçe seçim kurulu önünde bekleyeceklerini, çünkü oyların konulduğu çuvalların değiştirilmesinden endişe ettiklerini söylüyorlar.
Türkiye, nöbette bekleşenlerin konuştuğu gibi, herkesin bir diğerinin „ahlaksızlığından, yalanından, hırsızlığından“ korktuğu bir ülkeye dönüşmüş durumda.
„Dosyalar kaçırılıyor“ iddiaları
Bir anda giriş kapısında CHP’li avukatlar ve vekiller beliriyor. AKP’nin itirazına karşı yaptıkları itiraz başvurularının Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edildiğini, oy sayımının durdurulduğunu anlatıyor. Kalabalığın bir bölümünden alkış ve sevinç çığlıkları yükseliyor.
Muhalefet için oyların yeniden sayılmayacak olması, hile yapılma ihtimalini de ortadan kaldırıyor. AKP’liler içinse bu, CHP’nin yaptığı hilenin onay görmesi anlamına geliyor.
Kimilerine göre AKP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin anahtarını CHP’li Ekrem İmamoğlu’na vermemek için direniyor. Hatta vermesi mümkün değil. Zira Belediye, AKP’nin en büyük „rant kapısı.“
Bazılarıysa AKP’nin zaman kazanmaya çalıştığı görüşünde. 17 yıldır AKP’nin elinde olan belediyede o kadar fazla yolsuzluk yapıldı ki, bunların ortaya çıkmasını engellemek için itirazlarla evrak ve belgeleri yok etmeye çalışıyorlar. Ekrem İmamoğlu da Salı günü yaptığı bir açıklamada „Büyükşehir Belediyesi’nden şu iki günde bir sürü ihbar alıyoruz. Dosya kaçıranlar, odasını toplayanlar… Ne oluyor kardeşim? Ben gidip tedbir almak istiyorum, İstanbullunun bir kuruşunun bile hesabını soracağım.“ ifadelerini kullandı.
Kimin kazandığı şimdilik resmi olarak belirsiz. Çarşamba günü itibariyle ilçelerdeki sayımlar devam ediyor. Bazı ilçelerdeki oylar ise Perşembe günü yeniden sayılacak.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!