31 Mart yerel seçimleri: Kürdistan'da Ovacık fasulyesi
Bir tarafta bölge halkının demokratik taleplerinin savunuculuğunu yapan HDP, diğer tarafta kooperatifçilik modeliyle bölgedeki halkın yaşamına dokunmuş Fatih Maçoğlu. Bir izlenim.
Çuvallarında nohut, fasulye ve başka yerli ürünler bulunan 62 yaşındaki Dursun Özgür, Dersim'in Hozat ilçesinde satış yapan bir bakliyatçı. Dağlık, metrelerce karla kaplı yollarda sürdüğü eskimiş genişçe kamyonundan çıkardığı gıda yüklü çuvalları, tek tek açıp bir kaldırımın önüne dizmiş. Arkasındaki binanın duvarında halk ozanı Mahsuni Şerif'in fotoğrafı var. Altında: „Dünya tembellerin, haksızların değil, çalışanların, haklıların olmalıdır“ yazılı.
Ağır şartlarda çalışmanın yükü yüzüne yerleşmiş olan Özgür, el değirmeninde öğüttüğü buğdayla dolu torbayı eline alıyor ve ikram ediyor. Satışların iyi olduğunu söylüyor. Başka bir çuvaldaki tepeleme doldurulmuş fasulyeyi gösteriyor. Ürünleri 40 km uzaktaki Ovacık'tan, doğrudan üreticisinden almış. „Tanzim satışlarımız başlamıştır buyrun.“ diye espiri yapıyor.
Türkiye genelinde enflasyonunun yüzde yirmilere çıkması nedeniyle AKP hükümetince bazı şehirlerde zararına sebze meyve satışı yapılan tanzim satış noktaları kuruldu. Kimilerine göre Erdoğan ve AKP'nin bu girişimi, yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerine yönelik bir hamleydi. Bakliyatçı Özgür, burada kilo kısıtlaması olmadığını, müşterilerin istedikleri üründen istedikleri kadar alabildiğini söylüyor. 17 senedir iktidarda olan AKP hükümetinin bozulan ekonomiden sorumlu tutuyor.
Bu gidişat geniş kesimlerde umutsuzluk yaratırken Özgür, bulunduğu kent itibarıyla “değişimin mümkün olduğuna inandığını“ vurguluyor. Bu düşüncesinin arkasında, Dersim'in 6 bin nüfuslu Ovacık Belediyesi ve Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu var. Maçoğlu, 31 Mart'ta Dersim belediye başkanlığına aday.
2014 yerel seçimlerinde Türkiye Komünist Partisi'nden (TKP) seçilen Fatih Maçoğlu'nun Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) yerel belediyeler programını uygulamasıyla Ovacık'ta ve çevre ilçelerde kooperatifçilik ve yerli üretim gelişti. Türkiye genelinde ünlenen “Ovacık fasulyesi“, Maçoğlu öncülüğünde önce hazine arazilerine ardından özel topraklara halkla ortaklaşa ekildi. Özgür de dört dönemdir yaşadığı kentin en çok oy alan partisi olan HDP'nin (son seçimlerde BDP) oy verdiğini, fakat bu seçimlerde oyunu TKP'nin adayına vereceğini söylüyor:
„Maçoğlu'nda azim var, halk adına çalışıyor. Türkiye'ye model, topluma model olur.Karadeniz ili olan Rize'ye gidiyorum. Benden Maçoğlu'nu istiyorlar. Gönderin burada hırsız belediye başkanlarından kurtulalım diyorlar. Burada ittifak yapamadıklarından oylar bölünecek.“
Adil bir yarış değil
Güvenlik önlemlerinin günlük yaşamı bunalttığı bu coğrafyada Maçoğlu'nun girdiği yarış kolay ya da adil bir yarış değil. Kolay değil; çünkü belediye seçimlerini iki dönemdir kazanan, Kürt ulusal meselesi çerçevesinde bölgedeki insanların demokratik haklarını önceleyen HDP buradaki birinci parti. Adil değil; çünkü AKP iktidarı, 6 milyon seçmeni bulunan HDP'yi „terör örgütü PKK'ye destek vermekle“ suçluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart ayının başında Trabzon'da konuşma yaptığı bir mitingde, HDP'li vekillere, „Sizin bu ülkede yeriniz yok,“ diye seslenmişti.
HDP'nin son yerel seçimlerde kazandığı 102 belediyeden 96’sı şu an kayyımlar tarafından yönetiliyor. Çok sayıda HDP'li belediye başkanı ve parti üyesi cezaevinde. HDP'nin yönettiği Dersim Belediyesi'ne de Kasım 2016'da kayyım atandı. Halihazırdaki Dersim Belediyesi kayyımı aynı zamanda kentin valisi olan Tuncay Sonel. Halbuki iktidardaki AKP, son yerel seçimlerde Dersim'de yüzde 9 oy almıştı. HDP'den sonra en yüksek oyu alan partiyse yüzde 30 ile CHP olmuştu. Bu seçimlerde iki sol fraksiyonun yarışması, CHP'nin işine yarayabilir.
Dersim belediyesi „ölü gibi kapalı“
Fatih Maçoğlu (50) Dersim'in merkezinde bir esnaf lokantasında yemek yiyor. Üzerinde yeşil bir parka, boynunda sıkıca bağlanmış mavi bir kaşkol var. Aslında “Polo“ marka gömleklerden hoşlandığını, üç tane alınca ucuza geldiğini söylüyor. Ama halkın “komünist başkan böyle marka giymez“ diye tepki göstereceğini düşündüğünden gömlekleri evde tuttuğunu paylaşıyor.
Eğer 31 Mart'ta kazanırsa, kayyımdan nasıl bir belediye devralacağını bilmiyor. Dersim Belediyesi'nin „ölü gibi kapalı“ olduğunu söylüyor; belediyenin ne kadar borçlu olduğu bilinmiyor: „Kuracağımız halk meclisine, kooperatife belediyenin nasıl devredildiğini göstermek için bir mali müşaviri çağıracağız. Sonra hesapları belediyenin kapısına asacağız.“
Kentleşmiş bir bölge olan Dersim merkezde Ovacık gibi tarım yapılması mümkün değil. Maçoğlu kentin yedi ilçesinde tarım ve hayvancılığı örgütleyeceklerini, paketleme işini ise merkezden organize edeceklerini ifade ediyor. Ovacık'ta da seçilmesiyle belediye otobüsleri ücretsiz servis vermeye başlamış, su ise evlere cüzi bir miktar ödeme karşılığında dağıtılmıştı. Dersim'de de bu uygulamaları denemek istiyor. Bunun yanısıra Dersim'i kalkındırmak için “komünist“ olduğunu söyleyen bir başkandan beklenmeyecek bir fikri hayata geçirmeyi düşünüyor: İnanç turizmi.
„Burası Kürt, Alevi geleneğinin olduğu homojen bir yer. Uzun yıllar önce buradan göç eden, fakat ayak izlerini burada hisseden, vicdanı burada olan ama Avrupa'da yaşayan pek çok insanın gelip topraklarını ziyaret etmek istediğini biliyoruz. Hem inanç hem siyasal turizm buraya akın akın gelecek.“
Maçoğlu turizmin ekonomiye katkısını 2018 yılında Ovacık'ta gördü. 6 bin nüfuslu Ovacık ilçesine 247 bin turistin geldiğini, bunların yüzde 90'ının belediye binasında vakit geçirdiğini, bunun bir tür „siyasal turizm olduğunu“ ifade ediyor. Doğa turizminin de ihtimaller dahilinde olduğunu aktaran Maçoğlu, Dersim'in yaylalarını, doğasını tanıtmak için çalışacağını belirtiyor. Vadileri, bitki çeşitliliği bakımından kent çok zengin. Maçoğlu Dersim merkezde otel altyapısının yetersiz oluşundan çadır kentler kurmayı bile düşünmüş.
Dersim dağlık coğrafyasında devletin yoğun güvenlik önlemleri aldığı, zaman zaman yolların ulaşıma kapatıldığı bir kent. Kentin zirvelerinde, manzaralı yer devlet tarafından kalekol olarak kullanılıyor. Bu nedenlerden ötürü spor amaçlı tırmanış da pek yapılamıyor. Askeri kontrol noktaları her ilçe girişinde çıkışında halen kontrolleri sürdürüyor. Askeriye sık sık kent merkezinde devriye atıyor; akrepler durup görüntü kaydı alıyor.
„Buradaki insanlar ekonomik çöküşün farkındalar“
Bölgede en çok seçmene sahip olan HDP'nin Dersim'de SMF dışındaki diğer sosyalist oluşumlar ile bir seçim ittifakı bulunuyor. Adı „Devrimci Güç Birliği“ olan bu ittifak grubu, Maçoğlu'na karşı farklı öncelikler ve siyaset alanları ile seçimlere giriyorlar. Devrimci Güç Birliği'nin Dersim eş başkan adaylarından biri Nurşat Yeşil (46). İktidar tarafından atanan kayyımla kendilerine oy veren yurttaşların demokratik haklarının ellerinden alındığı düşüncesiyle, 31 Mart'ta belediye başkanlığını geri almak istiyor.
HDP'nin il binasında, seçmen tabanlarının Maçoğlu'na tepkili olduğunu, ve “onu kabullenmediğini“ söylüyor. Yeşil'e göre eğer „Kürt ulusunun değerlerine sahip çıkan“ başka bir aday olsaydı ittifakta anlaşma ihtimali vardı. Şu anda açlık grevinde olan HDP milletvekili Leyla Güven’in resminin olduğu bir posterin altında konuşuyor.
26 sene devlet hastanelerinde hemşirelik yapan Yeşil, 2016 yılında çıkarılan bir kanun hükmünde kararname ile kamudaki görevinden ihraç edilmiş. Şu anda da hala işsiz olan aday, ittifak yapmadıkları için halktan eleştiri almadıklarını söylüyor. Fakat 2004 yılından bu yana kayyım el koyana kadar yönettikleri belediye ile yeterince istihdam yaratmadıkları gerekçesiyle eleştirildiklerini de ekliyor.
Kısa bir süre önce cezaevinden çıkan 25 yaşındaki Gizem Yamaç iş bulmakta zorlanıyor. 1 Mayıs işçi bayramında attığı sloganlardan sekiz ay hapis yattığını, denetimli serbestlik ile serbest bırakıldığını aktarıyor. Baharda kar sularının erimesiyle coşacak olan Munzur nehrine karşı bir çay bahçesine oturmuş. Ovacık'ta gelişen ve kente yayılan kooperatifçiliğin onun için bir umut olduğunu, kendisinin de hasat zamanı tarlalarda çalıştığını söylüyor.
Kalın kabanıyla oturduğu alçak çay ocağı taburesinden, karşıdaki dağlar ve nehrin ardındaki boşlukla gözlerini dinlendiriyor. Kalın kaşlarını kaldırarak devam ediyor: „Dersim'de yıllardır pek çok belediyecilik anlayışı gördük fakat Ovacık belediyesinin anlayışı ileri bir yerde duruyor.“
Burjuva medya/burjuva aday tartışması
Yamaç, Fatih Maçoğlu'nun Şubat ayının sonunda Fox TV'ye çıkmasının küçümsenecek birşey olmadığını ekliyor: „İlk kez böyle bir belediye başkanı, burjuva medyada çıktı.“
HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen de, Yol TV'de katıldığı bir televizyon programında Maçoğlu'nun adaylığının „başkalarının işine geldiğini“ ve „ülkede herkesin kendisini bu kadar kolay komünist diye tarif edemediğini“ dile getirmişti. Bunun üzerine açıklama yapan SMF, Dersim'de ittifak yapılmamasının sorumlusunun HDP olduğunu, SMF'nin ortak sosyalist adayın belirlenmesi için ön seçim teklif ettiğini fakat HDP'nin “Dersim kırmızı çizgimizdir“ diyerek teklifi reddettiğini iddia etti.
Maçoğlu'nun Fox Tv'de çıkması kentin Seyit Rıza meydanının etrafındaki çay ocaklarında da hala tartışılıyor. CHP Dersim Adayı Kenan Aydın'ın merkezdeki seçim ofisinin duvarına astırdığı, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan afişte „Toprağımızı işleyip köylüyü yeniden milletin efendisi yapmaya geliyoruz“ ifadesi yer alıyor. Ailesinin kentte bin dönümün üzerinde ekilecek arazisi olmasına rağmen toprağı ekmediklerini, seçilmesi halinde kooperatifçiliği örgütleyeceğini belirtiyor. Kendisi de KHK ile işini kaybeden bir doktor.
Televizyonda da bir örnek olarak sunulan „Ovacık modeli“ Maçoğlu'na karşı seçimlerde yarışacak olan Kenan Aydın'ı kızdırmış. Seçmenlere selam vermek için uğradığı çay ocağında, Fox Tv'nin Maçoğlu'nu öne çıkardığını „Komünist diye anıldığı için popüler olduğunu, 650 dönüm tarla ekmekle sistemin değişmeyeceğini“ belirtiyor.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!