piwik no script img

AKP ve ötesi„Seçim değil, geçim konuşulacak“

AKP’nin Kurucu genel sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır, partiyi ve Erdoğan’ı yakından tanıyan biri olarak Türkiye’deki durumu ve yakın gelecekte yaşanabilecekleri değerlendirdi.

Karanfiller tükenir. Çareler tükenmez. Foto: dpa

AKP Kurucu Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır, 2002'de kurulan 58. Türkiye Hükümeti’nde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevlerinde bulundu. Yalçınbayır, „AKP’nin bir siyasi partiden giderek uzaklaştığını ve tek adama hizmet eden tuhaf bir kuruma dönüştüğünü“ ifade ediyor.

Yalçınbayır, biat kültürü ve korku nedeniyle AKP içinde bir çatlak beklemenin mümkün olmadığını belirtti. Tek adam, partili cumhurbaşkanı ve “parti yargısı“ tartışmalarını değerlendiren Ertuğrul Yalçınbayır, “hayır“ oylarının önde çıktığı büyük şehirlerin değişen refleksinin önemli olduğunun altını çizdi.

Yalçınbayır şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin yolunu seçim değil geçim belirleyecek. Kafadaki anayasa yürümez. Çare demokrasi… Fakat bu sanıldığı kadar uzak bir seçenek değil!“ Cumhurbaşkanı'nın taraflılığını da eleştiren Yalçınbayır, “Artık 'parti’ devletin içinde, devlet de partinin içinde. 'Ayrıcalıklı parti, sivil örgütlenme hakkının ihlali, partizanlık, kişisel ve kurumsal baskı’ konularında tartışmalar devam edecek.“

„Alışırsınız, alırşınız' demekle bu iş yürümez“

Erk Acarer

1972 doğumlu gazeteci. Milliyet, Sabah ve Cumhuriyet Gazetesi'nin ardından Birgün için muhabirlik yapan Acarer, 2016'da Metin Göktepe Gazetecilik ödülüne ve 2017'de Çağdaş Gazeteciler ödülüne laik görüldü.

“En başında, 'Devletin başı, partinin başı olacak’ denilseydi AK Parti kurulamazdı“ diyen kurucu üye, şöyle devam etti: “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, mukayeseli hukuka, yerleşik siyasi kültüre aykırı, ezber bozan bir anlayış asla düşünülemez ve kabul edilemezdi! ‚Devletin başı, tek partinin de başı olacak.‘ Peki, bu tartışmaların ortasında milletin birliği nasıl temsil edilecek? ‚Alışırsınız, alırşınız‘ demekle bu iş yürümez!“

„Partili yargıçlar dönemi başlıyor“

Yalçınbayır, AKP’nin artık siyasi bir parti olmadığına da değindi: “AK Parti’li üyeler ve yöneticiler arasında aykırı davranışlar, karşı görüşler olmayacak. Parti uygulamalarına ‚Hayır’ diyen kalmayacak.‘OHAL’ler ‚Ak Parti’de de yaşanıyor, yaşanacak… Zaten OHAL’ler ‘bu hal’ oldu, sıradanlaştı. 'Ak Parti’de çatlak olmaz. Çünkü AK Parti artık sivil bir örgütlenme değil. Devlete, devletin başına itaat ve emirlere riayet eden bir kurum.“

Partili yargıçlar dönemi “Önümüzde HSYK yapılanması var. Tarafsız ve bağımsız yargıda, partili yargıçlar dönemi başlıyor. Yüksek mahkemeler kuruldan, yakından, yandaştan oluşacak. Ancak günümüzde bu anlayış sürdürülemez. Dünyada ve Türkiye’de daha önce yaşananlardan ders alınmazsa adalet tesis edilemez!“

Ertuğrul Yalçınbayır; kuvvetler ayrılığı konusunda da şunları söyledi: “Anayasa uyum yasaları, devleti ve milleti referandumdan daha çok uğraştıracak, daha çok gerecek. Gerçekte bağımsız ve tarafsız yargının uygulaması gereken kanunlar, 'devletin başı’ tarafından dizayn edilmek isteniyor! Bu anayasa değişikliği; demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, meclise, yargıya, sivil topluma, partilere uymaz. Yasaya aykırıdır!

Türkiye’nin esas sorununun seçim değil, ‚geçim derdi‘ olduğuna vurgu yapan Yalçınbayır, ülkenin hızla normalleşmesi gerektiğini vurguladı: “İşimiz ayıp aramak değil, uyarmak. Durum tespiti yapmaz, gelişmeleri bilimin ışığında değerlendirmez, gerçeği yaymaz, denge ve denetim mekanizmaları kurmaz, açık ve şeffaf olmaz, düşündüklerimizi söylemez ve yazmazsak hep açık veririz. Bu açık sürdürülemez. Çare normalleşmekte!“

„Yeter ki umut bitmesin“

Partinin kurucu üyesi, AKP’nin kurumsallaşan „günübirlik felsefesine“ dikkat çekerken, halkın genelinin işlerin farkına varmaya başladığından söz etti: “AK parti her koşulda maç kazanmayı düşünen futbol takımı gibi. Sadece sonuç önemli! Maç kazanılsın da nasıl olursa olsun…Türkiye’de Hayır’lar tükenmedi. Toplumsal muhalefet yeni başlıyor. Karanlıktan kurtulmanın yolu ilke, gayret ve sabırdan geçiyor! Halkın geneli görmeye başladı. Kim ne yaparsa yapsın; yeter ki halk görsün, anlasın, hesap sorsun. Her şey değişir. Eninde sonunda hak ve adalet kazanacaktır. Ama bugün ama yarın, çekilenler bitecektir. Yeter ki umut bitmesin.“

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

Mehr zum Thema

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!