OHAL'de Nevruz: Bahar ve direniş
Newroz kutlamaları bu sene hayati derecede öneme sahip. Yasaklansalar bile engellemelere karşın ateşler yakılacağı tahmin ediliyor.
Kültürel, tarihi ve politik anlamıyla Kürtler için özel bir anlam ifade eden Newroz kutlamaları bu sene hayati derecede öneme sahip. 17 Mart’da Nusaybin’den başlatılacak finali ise 21 Mart’ta Amed (Diyarbakır) ve Van’da planlanan Newroz için 33 merkeze başvuru yapıldı.
HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir 2017 Newrozu’nun önemini şöyle vurguladı: “Newroz ateşi söndürülmeye kalkışılmasın. Newroz ateşi karanlıklara ışık tutar. Böylelikle hiçbir Newroz etkinliğinin yasaklanmamasını talep ediyoruz.“
Açıklamanın yapıldığı saatlerde Türkiye’deki Olağanüstü Hal uygulamasının 3 ay daha uzatıldığı açıklandı. Gerek referandum için yapılacak çalışmaların gerekse Newroz kutlamalarının OHAL süreci devam ederken yapılmasının yaşanacak sıkıntıları da beraberinde getireceği kaygısı var.
Çünkü OHAL sürecinde açık alanda yapılmak istenen basın açıklamaları dahi engellerle karşılanıyor. Newroz kutlamalarına izin verilip verilmeyeceği ise henüz net değil. Kürtlerin Newroz kutlamalarına ilişkin hafızaları yoklamakta fayda var.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Özgür Gündem, Özgür Radyo, TRT, Star ve Esmer Dergisi'nde çalıştı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Basın Sorumlusu olduğu görevindeki iş akdi askıya alındı. Bianet, Kültür Servisi ve taz.gazete için yazıyor.
Zalime karşı örgütlenme
Med İmparatorluğu dönemindeki efsaneye göre; zalim imparator Dehak’ın omzunda yılan başı şeklinde yara çıkar ve bunun ilacı ise her gün iki Kürt gencinin beynidir. Demirci Kawa Kürtleri Dehak’a karşı örgütler. Ellerinde meşalelerle dağlardan inip Dehak’ın kafasını keser. Baharın gelişi ve dirilişin sembolü olarak görülen Newroz zalim Dehak’a karşı çıkan Demirci Kawa efsanesine atfedilerek, Kürt illerinde geleneksel olarak dağlara çıkılıp yakılan ateşlerle kutlanırdı.
12 Eylül’ün ardından PKK öncü kadrosu Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Bu işkencelerde 34 kişi öldü, yüzlercesi sakat kaldı. Yaşatılan zulme karşı PKK kadroları direnişe geçti.
1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde PKK’li tutuklu Mazlum Doğan’ın 21 Mart günü yaptığı eylemle yaşamına son vermesiyle birlikte “Çağdaş Kawa“ anlamı yüklenerek isyanın ve direnişin bayramı olarak kutlanmaya devam etti. Özgürlüğün, zulme karşı duruşun ve kurtuluşun sembolü olan bu bayram PKK ile birlikte 80 ve 90’lı yıllarda politik bir zemine çekilerek sürdürüldü.
Türkiye’de sıkıyönetimin kaldırılmasıyla birlikte Kürt illerinde 1987 yılından 2002'ye kadar devam edecek olan OHAL süreci yaşanıyordu. Her türlü yasaklamalara ve engellemelere karşın Diyarbakır’da Batıkent meydanında, mahallelerde ateşler yakılarak kutlanan Newroz zaman zaman polisin saldırısıyla kana bulanan görüntülere sahne oldu.
Sivillere ateş açıldı
1992 yılında Şırnak'ın Cizre ilçesinde Newroz bayramını kutlamak üzere bir araya gelen sivil insanların üzerine ateş açıldı. Resmi kaynaklara göre; 57 kişinin öldürüldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı Cizre’de beyaz bayrak taşıyan gazeteci İzzet Kezer de hayatını kaybetti.
2000 yılında yaşanan barış atmosferiyle birlikte Newroz izinli kutlamalara dönüştü. Diyarbakır’daki kent merkezine 12 km uzaklıkta bulunan Fuar Alanı’ndaki kutlamalar; ulusal kıyafetleriyle binlerce insanın katılımıyla, devasa ateşlerin yakıldığı bayram havasındaki görkemli bir buluşmaya sahne oluyordu.
Öyle ki her yıl tüm gözler Amed Newrozu üzerine çekilirdi. Avrupa’dan ve Güney Kürdistan’dan gelen heyetlerin, yerli ve yabancı basının ilgi odağı olduğu Amed Newrozu’nda; Sezen Aksu, Teoman, Ciwan Haco, İbrahim Tatlıses, Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz gibi tanınmış sanatçıların aralarında bulunduğu müzisyenler sahne alıyordu.
Newroz Park alanı
BDP’li belediyeler tarafından 2009 yılında 36 bin metrekarelik alanıyla Ortadoğu’nun en büyük açık hava etkinlik alanı olan Newroz Parkı açıldı. Kalıcı sahne dizaynıyla oluşturulan bu alan bir milyona yakın kişinin katıldığı kutlamalara ev sahipliği yaptı. 2012 yılında Kürt sorunun çözümü için askeri ve siyasi operasyonların yöntem olarak belirlendiği son iki yılda mevcut siyasi atmosfer Newroz kutlamalarını olumsuz etkiledi.
Pazar gününe denk gelen 20 Mart tarihinde yapılmak istenen Newroz’a Valilik tarafından gününde yapılmadığı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Oysa bölgede daha önceki yıllarda Newroz farklı tarihlerde kutlanmıştı ve herhangi bir sorun yaşanmamıştı. Valiliğin koyduğu yasakla Diyarbakır’da her yıl halkı ücretsiz olarak Newroz Alanına taşıyan belediye otobüslerinin çalışmasına izin verilmedi.
Şehrin bir çok yerinde Newroz alanına doğru giden bütün yollar panzerler ve barikatlarla geçişe kapatıldı. Alana gitmeye çalışan insanlar panzerlerden sıkılan su ve biber gazıyla engellenmeye çalışıldı. Ancak o gün polis bariyerlerine, panzerlere, TOMA’lara, biber gazlarına rağmen halk alana yürüyüp bariyerleri aşarak Newroz’u kutladı.
Tarihi manifesto
2013 Amed Newrozu ise siyasal anlamda tarihi bir gelişmeye sahne oldu. İmralı’da tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın silahların susturulmasına ilişkin barış manifestosu niteliğindeki mektubu HDP milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder tarafından okundu. Türkiye’de tüm siyasi kesimlerin pozitif yaklaşımıyla karşılanan bu manifesto sayesinde iki yıl boyunca barış rüzgarı esmeye devam etti.
Ne yazık ki 2015 genel seçimlerde oy kaygısı nedeniyle süreç sekteye uğradı. Suruç, Ankara ve Diyarbakır’da birbiri ardına gelen patlama haberleri ülkeyi kaos ortamına sürükledi. 2016’daki Newroz bu yaşanan kanlı olayların gölgesinde, artık üç kişinin bile bir araya gelmeye çekindiği bir ortamda gerçekleşti. İnsanlar her türlü provokasyonu göze alarak, canları pahasına Newroz’u kutladı.
Bugün ise yine OHAL ortamında Newroz kutlanacak. Kutlamalara izin verilip verilmeyeceği henüz tamamen belli değil. Sadece İstanbul'da ki kutlamaya izin verilmediği açıklandı. Güneydoğu'da izin verilmediği takdirde yinede her tarafta Newroz ateşinin yakılacağına ilişkin görüşler de söz konusu.
Umuyor ve diliyoruz ki, hükümet Baydemir’in sözlerine kulak verir ve hangi siyasi parti, mezhep ve inançtan olursa olsun tüm Kürtlerin ortak paydası olan Newroz her zamanki görkemiyle, barışçıl bir ortamda kutlanır.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!