Mardin'de Diyanet'e Kilise: Süryanilerin bitmeyen hukuk çilesi
Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlerin ibadet ve eğitim gibi temel hakları hep kısıtlıydı. 2012 yılında çıkan Büyükşehir Yasası'yla Süryanilerin ibadet yerleri Diyanet'e devredildi.
Mardin'deki Süryani topluluklarına ait kiliseler, manastırlar, mezarlıkların kullanım hakları Diyanet İşleri Başkanlığı'na verildi. Geçtiğimiz günlerde ise İçişleri Bakanlığı tahsisi Diyanetten alarak hazineye devretti. Türkiye'de yaşayan Süryaniler, kendi kilisesinde ibadet edebilmek için feryat ediyor.
2012 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile bazı idare kurumları kapatıldı ve bu kurumların mülkleri başka kurumlara dağıtıldı. Mardin'in büyükşehir olması da Süryani topluluklarına ait mülklerin kullanımının Diyanete devrine yol hazırladı. Mardin Valiliği konunun muhatabı olmasına rağmen açıklama yapmamıştı. Geçtiğimiz günlerde ise İçişleri Bakanlığından gelen emirle valilik geri adım atarak kararı iptal etti. İlgili mülkler tekrar hazineye geçti. Diyanete tahsis kararı iptal edilse de Süryanilere ait mülklerin kullanımının kime verileceği İçişleri Bakanlığının insafına kalmış durumda.
Tahsis kararı iptal edildi, mülkiyet sorunu devam ediyor
Türkiye'deki en büyük Süryani Vakıflarından biri olan Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün, kararın iptal edilmesinin sorunu ortadan kaldırmadığına dikkat çekti. Ergün, yıllardır kendilerine ait olan ibadethanelerin tapularının halen hazine üzerine tescilli olduğunu ve bu kararı ortadan kaldırılarak tapuların Vakfa iadesini istedi.
1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlıklar üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi. Halen Agos gazetesinde muhabir olarak çalışıyor.
“Kilise ve manastırlarımız hukuki olarak tarihinin en kötü dönemini yaşıyor“ dedi. Hukuki süreç Süryaniler için bitmeyen bir çileye dönmüş durumda.
Mardin Kutsal Toprakları
Süryaniler, Türkiye'deki en eski gayrimüslim topluluklarından biridir. Günümüzde Türkiye'de çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere Şırnak, Antakya, Adıyaman, Hakkari, Diyarvakir ve Mardin'de yaşayan 35 bin civarında Süryani nüfusu olduğu tahmin ediliyor.
Mardin'in Midyat ilçesi ve çevresinde yaklaşık 3 bin Süryani yaşıyor. Süryanilerin kutsal toprakları olan bu bölgede yüzlerce kiliseleri bulunuyor. Mor Gabriel Manastırı gibi en önemli dini merkezleri Mardin'de.
Lozan'da tanınan hakların kullanımına izin verilmedi
Türkiye'de gayrimüslim yurttaşların, ibadet ve eğitim gibi temel hak ve hürriyetleri Lozan Antlaşmasıyla güvence altında. Fakat devlet, Süryanilerin bu haklarını kullanmalarına neredeyse hiçbir zaman izin vermedi. Mülkiyet, eğitim ve kilise sorunu, Süryaniler için bitmek bilmeyen bir çile oldu.
Süryaniler, en önemli dini merkezlerinden biri olan Mor Gabriel Manasti’nin kendilerine ait olduğunu ispatlamak için yıllarca mücadele ettiler. Açılan davaların ardından 2013 yılında AKP, büyük demokrasi nutukları eşliğinde, törenle Mor Gabriel Manastırının mülklerini iade ettiğini açıklasa da iade ettiği sadece tapuların bir kısmıydı. Davalar AHIM’de halen devam ediyor.
Devlet vergi alıyor ama okul açmıyor
Süryaniler, kendi dilleri olan Süryanice'nin yaşaması için okul açmak istediler. Ancak sadece İstanbulda olmak üzere Anaokulu açabildiler. Vergi verdikleri devlet okul ihtiyaçlarını karşılamadığından, okullarını elden ele topladıkları bağışlarla ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Süryaniler, dini bir cemaat olduklarını kabul ettirdikten sonra devleti bir kiliseleri olması gerektiğine zar zor ikna etti. Cemaatin en yoğun olduğu İstanbul’da bir kilise yapılmasına izin verildi. Eski İtalyan mezarlığı olarak da bilinen Yeşilköy'deki Katolik Mezarlığı İBB tarafından geçtiğimiz yıllarda Süryani Cemaati'ne tahsis edildi. Fakat arazinin başka bir cemaate ait bir mezarlık olduğu ortaya çıktı. Devlet ise sorunu çözmek yerine iki cemaati karşı karşıya getirdi. Hak kullanımı yereldeki insanların insafına bırakıldı.
Türkiye'de gayrimüslim cemaat vakıflarının mülk edinme hakları 15 yıl öncesine kadar yasaktı. Yasak süresince bu araziler Süryani Vakıflarının elinden alındı. Süryanilere ait olduğu bilinen yerlerin Süryaniler tarafından kullanımına devlet yetkilileri, korucular veya köylüler tarafından izin vermedi.
Bazı yerlerde ise köylüler ve köy muhtarları bu arazilerin Süryanilerin kullanımında kalmasına el uzatmadı. Süryaniler yıllardır arazilerini, kiliselerini ve manastırlarını kullanabilseler de, bir yandan da tapularını almak için davalar açıyordu.
Yıllardır süren davalar
Türkiye’deki hangi gayrimüslim vakfına giderseniz gidin, kesinlikle yıllardır uğraştıkları bir mülk davası vardır. Ermeni, Rum veya Süryani avukatlardan hangisinin ofisine giderseniz sararmış, daktilo yazısı kullanılmış kağıtlardan oluşan yüzlerce klasör bulabilirsiniz. Gayrimüslim vakıfları, yaklaşık 10 yıldır mülklerini geri almaya çalışıyor.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!