piwik no script img

G20 zirvesi„Çin'e gider gibi…“

G20 zirvesine ev sahipliği yapacak olan Hamburg sokakları çok sayıda protestoya sahne oluyor. Taleplerine karşılık bulamayan ve protokol dışında otelinden çıkmayacağı belirtilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı zor günler bekliyor.

„Protokol dışında otelden çıkmayacak.“ Foto: dpa

Almanya’nın Hamburg şehrinde 7-8 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek olan ve dünyanın en büyük 20 ekonomisinin liderlerinin buluşacağı G20 zirvesi öncesinde Hamburg sokaklarında geniş çaplı eylemler düzenleniyor.

Dünyanın dört bir yanından gelen ve toplamda 100 binden fazla kişinin katılmasının beklendiği 28 ayrı „kayıtlı“ eylemin yanı sıra, otonom gruplar tarafından “kayıt dışı“ protestolar da yapılacak. Zirvenin “solcu bir şehir“ olarak tanımlanan Hamburg’da yapılacak olmasından rahatsızlık duyan eylemciler, kapitalizmin yarattığı adaletsizliğe karşı tepkilerini ortaya koymaya hazırlanıyorlar.

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le birlikte en çok protesto edilecek liderler arasında. Sayıları 20 bin olarak ifade edilen emniyet güçleri protestolara ve olası şiddet eylemlerine karşı şehirde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Günlerdir eylemcilerin çeşitli bölgelerde kurduğu kampları dağıtan emniyet güçleri, salı akşamı G20'yi protesto etmek için sokaklara çıkan eylemcilere tazyikli suyla müdahale etti.

„Almanya'nın intiharı“

Erdoğan'ın 60'ı özel koruma olan 250 kişilik bir kafileyle Perşembe günü akşam saatlerinde Hamburg'a gelmesi planlanıyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, Ankara'nın talebi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şansölye Angela Merkel'in ikili görüşme gerçekleştireceğini açıkladı. Görüşmenin Perşembe akşamı gerçekleşmesi bekleniyor. Erdoğan, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump ile de görüşecek.

Almanya ziyareti kapsamında ülkedeki Türkiyeli vatandaşların katılımıyla bir etkinlik düzenlemek istediği bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Alman hükümetinden izin çıkmamıştı. Erdoğan, Alman DIE ZEIT gazetesine verdiği röportajda kendisine izin verilmemesini “Almanya intihar ediyor“ sözleriyle değerlendirdi.

UETD Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Güven, „Cumhurbaşkanı'nın G20 protokolünün dışında başka programı olmayacak. Belki ‚Cuma namazına gider‘ diyorduk ama ona da gitmeyecek. Protokol dışında otelden çıkmayacak. Cumhurbaşkanı nasıl Çin’de bir programa katılıyorsa, Hamburg'da da öyle olacak.“ dedi.

Erdoğan'ın kalacağı Sofitel otelinde bir toplantı yapma ihtimalini de değerlendiren Güven, “Otelde de toplu halde herhangi bir görüşme olmayacak, tanıdığı sevdiği kişilerle ikili görüşmeler yapabilir. Cumartesi günü de G20 zirvesi sona erince Erdoğan Türkiye'ye dönecek.“ ifadelerini kullandı.

Öte yandan UETD'nin 15 Temmuz başarısız darbe girişimini anmak için 10 Temmuz'da Hamburg'da planladığı etkinlik de, salon sahibi tarafından iptal edildi. UETD, Hamburg dışındaki şehirlerin yanı sıra Avrupa'nın başka ülkelerinde 15 Temmuz etkinliği düzenleyecek.

Ne olmuştu?

Erdoğan’ın Hamburg ziyareti sırasında Almanya’daki Türkiyeli vatandaşlara seslenmek adına yaptığı girişimler başarısız olmuştu. Federal hükümet, G20 kapsamında Almanya'ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşma yapmasını engellemek için “seçimlerden üç ay önce Almanya'da AB ülkeleri dışındaki ülkelerin hükümet temsilcilerine etkinlik yasağı“ getirmişti.

Bu gelişmenin ardından Berlin’deki Türkiye Büyükelçiliği’nin basın Müşaviri Refik Soğukoğlu, Erdoğan’ın dilediği takdirde konsolosluk binalarında konuşma yapabileceğini belirtmişti. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer ise bazı ‚söylentiler‘ üzerine pazartesi günü yaptığı açıklamada, „Almanya hükümeti adına bir kez daha vurgulamak istiyorum ki bu tarz etkinlikler için çok önceden Dışişleri Bakanlığı'na talepte bulunulması gerekirdi“ dedi.

Türk hükümetinin karşılık bulmayan girişimlerinin ardından 100 kişilik bir grup, Erdoğan’ın kalacağı Sofitel oteli önünde 7 Temmuz günü bir „destek eylemi“ yapmak için başvuruda bulunmuştu. Hamburg Eyalet Mahkemesi, güvenlik gerekçesiyle bu başvuruyu reddetmişti. UETD yetkilileri bu başvurunun „kendileri tarafından yapılmadığını“ dile getirmişti.

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!