piwik no script img

Nedim Türfent800 günlük tutsaklık

Bugün, gazeteci Nedim Türfent'in cezaevinde geçirdiği 800. gün. Türfent Van cezaevindeki tutukluluk günlerini „zımnî de olsa“ renklendirmeye, canlandırmaya çalışıyor.

Van Gölü’nün muhteşem güzelliğinden 800 gündür kopuk olan Nedim Türfent, cezaevinin kapılarının ardında. Foto: imago/Westend61

Van’da yolculuk yapmak doğaüstü bir deneyim. Yolculuğa sessizce tanıklık eden görkemli dağların, siyahtan yeşile, turkuaza ve beyaza bürünen binbir renkli Van Gölü’nün korkutucu bir güzelliği var.

Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun park yerine gelip kontağı kapattığınız anda ise başka bir gezegendesiniz. Çirkin sarı badanalı duvarlarıyla kasvetli toplu konut projelerini andıran bu bina, Van’ın doğasının ruhu yatıştıran sakinliğinin tam tersi.

Van Gölü’nün muhteşem güzelliğinden 800 gündür kopuk olan Nedim Türfent, bu cezaevinin kapılarının ardında. 15 Aralık 2017’de “örgüt üyeliği“ nedeniyle 8 yıl 9 ay ceza verilen Nedim Türfent, Yüksekova’da bir grup kamu görevlisinin Kürt sivillere yönelik ırkçı hakaretlerini belgelediği için 13 Mayıs 2016’da cezaevine girmişti.

Nedim’in yayınladığı videoda görüntülenen Özel Harekat görevlileri hakkında inceleme başlatıldı. Haber sonrasında Nedim tehditler aldı. 2016 Mayıs’ında gözaltına alınarak tutuklandı. Gözaltı işlemleri sırasında kötü muameleye maruz kaldı. Türk mahkemeleri onu eşi görülmemiş bir hızla yargılandı. İddianamede aleyhine konuşan tanıklar ifadelerini işkence altında verdiklerini söylediler. Mahkemenin umrunda olmadı. 2017 Aralık’ta Nedim Türfent aleyhinde yalan olduğu sahiplerince itiraf edilen tanıklıklar, yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları dışında hiçbir kanıt olmadığı halde 8 yıl 9 ay hapis cezası aldı.

Sekiz yıl dokuz ay.

3196 gün.

Anayasa Mahkemesi'ne başvuruldu

Avukatları Veysel Ok ve Barış Oflas, Nedim’in yargılanmasında çok sayıda ihlal olduğuna dikkat çekiyor. İşkence altında alınmış ifadelere başvurulması, yargılaması Hakkari’deyken kendisinin 200 kilometre ötedeki Van cezaevinde tutulması, mahkemeye fiziksel olarak getirilmemesi, tecrit altında tutulması gibi…

Nedim’in tutukluluğuna ve hükme karşı yapılan istinaf başvurusundan sonuç alamayacağına inanan avukatları yaklaşık 800 gündür tutuklu bulunan gazeteci için geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Bununla ilgili olarak Nedim’in avukatı Ok, “İstinaf mahkemesinden tahliye veya beraat ihtimali görmüyoruz. Görsek dahi Nedim’in gazeteci olması, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı ve uzun süredir tutuklu olması gene de Nedim’in AİHS 5. maddede korunan 'kişi güvenliği ve özgürlüğü’ hakkını ihlal etmektedir. Bu yüzden de Anayasa Mahkemesinin bu başvuruyu ele alması gerekir“ diye konuştu.

Avukatları dışarıda çalışırken, gazetecilik yaptığı için 800 gündür “içeride“ olan Nedim her zaman çok üretken.

Günleri kitap, yazı ve şiir yazarak geçiyor; “Yaşamımın tutuklu günlerini zımnî de olsa renklendirmeye , canlandırmaya çalışıyorum, oradan buradan sözcükleri birbirine bağlayarak…“ diyor yakın zamanda yazdığı bir mektubunda.

Nedim yazdıklarına “şiir demenin haddi olmadığını“ söylüyor. Ama 800 gündür çirkin sarı duvarların ardından gördüğü dayanışmanın gücüyle şiirler yazıyor. Uzun tutsaklığının 800. gününde sesinin ve mısralarının tüm dünyaya ulaşması için, kendi deyişiyle “uzunca sayılacak“ bir şiirinin son kıtalarını aşağıda okuyucuyla paylaşıyoruz:

yeryüzü olmuş yüreğin iksir akıtsın

damarlara toprağa bereket getirsin

Kaf Dağı’nın ardındaki pınarlardan.

toplanan ekinlerin

sadakası dahi

yaşamın gümüşî anahtarı olsun.

köylüye

marabaya

ırgata

deva olsun yüreğin

darda olana

reva olsun.

merhem sürsün

kuşların kırık kanatlarına

göz kulak olsun

imece usulü çalışan karıncalara

fedakar olsun.

cömert olsun yüreğin

kelebeklere yaşayacak fazladan bir gün versin.

yaşam kaynağı olsun

ana rahmi misali.

ve en nihayetinde berrak olsun yüreğin

su renginde.

kuruyanı yeşertsin her daim.

süt emsin güneşin apak memesinden

ve emzirsin ihtiyacı olanı.

yaşamın sihirli iksiriyle

can versin yüreğin

cansız kalana…

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!