HDP Kongresi: „Bu gemiyi mutlaka limana vardıracağız“
HDP Eş Genel Başkanlığa Figen Yüksekdağ'ın yerine Serpil Kemalbay getirildi. Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden yazdığı “Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı“ okundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumartesi günü Ankara'daki Dünya Ticaret Merkezi'nde “zorunlu“ kongresini gerçekleştirdi. Tutuklu bulunan Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın Yargıtay kararıyla milletvekilliğinin ve parti üyeliğinin düşürülmesinden sonra oluşan boşluğun yasal olarak doldurulması gerekiyordu. HDP'de Çalışma Yaşamı, Emek ve Sendikal İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serpil Kemalbay, Parti Eş Genel Başkanı seçildi.
2012’de kurulan ve Kürt siyasi geleneğinin devamı olarak, “Türkiyelileşme“ iddiasıyla farklı kesimleri de kapsayarak yola çıkan parti, bu kongreyle birlikte 5 yılını doldurmadan 5. kongresini gerçekleştirmiş oldu. Kongrenin öncekilere oranla coşkusu oldukça az, katılımı sınırlıydı.
AKP, CHP ve MHP’nin milletvekili dokunulmazlığına dair düzenlemede ortaklaşa karar alması sonrası 4 Kasım 2016’dan itibaren HDP’li milletvekilleri tutuklanmaya başladı. Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra 9 HDP milletvekili daha tutuklu olmalarından ötürü kongreye katılamadı.
Tutuklamaların yanı sıra HDP’nin karşı karşıya kaldığı bir diğer baskı yöntemi de milletvekilliklerinin düşürülmesi. Şubat ayında hüküm giydiği kesinleşen Yüksekdağ'ın yanı sıra Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan’ın milletvekilliği de 9 Mayıs günü düşürüldü. Vekiller Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer için de benzer bir süreç başlatıldı.
gazeteciliğe 2012 yılında Dicle Haber Ajansı'nda başladı. Uzun süre Kürt bölgelerinde çalıştı. Şu anda Ankara'da politika muhabirliği yapıyor.
„Siyasi rehinelik“
Kendisi de 83 gün tutuklu kalan ve geçtiğimiz haftalarda tahliye olan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, tutuklamaları “siyasi rehinelik' olarak tanımlıyor. Tutuklamaları “hukuksuz“ ve “anayasaya aykırı“ olarak değerlendiren Beştaş; „En önemli amaçları milletvekillikleri düşürerek HDP Grubu’nu tümden devre dışı bırakmak. HDP’nin tasfiye edilmesi, demokratik siyaset alanlarını kapatmaya yönelik bir girişimdir.“
Beştaş, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargılamaların durması yönünde bir karar vermesini beklediğini belirtirken, tutuklu milletvekillerinin bir an önce serbest bırakılması gerektiğine vurgu yaptı. Beştaş’a göre milletvekillerinin tutukluluğu daha fazla sürüncemede bırakılacak bir konu değil ve bu konuda kısa sürede olumlu gelişmeler yaşanabilir.
Yoğun gözaltı ve tutuklamalarla siyaset alanı daraltıldığı bir süreçte gerçekleşen kongrenin sloganı da “Direnerek kazanacağız“ olarak belirlendi. Tutuklu milletvekillerinin yerine fotoğraflarının yer aldığı kongrede verilen mesajlar açık ve netti: demokrasi ve barış. Cezaevinden gönderdiği mesajı kongrede okunan Demirtaş’ın söylemlerinde de bu yeni döneme dair ipuçları vardı.
“Barış demekten vazgeçmeyeceğiz“ diyen Demirtaş, cezaevinden yazdığı ve “Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı“ olarak tanımladığı mesajında, tüm parti yönetimine, kurumlarına ve HDP bileşenlerine bu planın hayata geçirilmesi için üstün bir gayret sarf etmesi yönünde çağrıda bulundu.
„Zorunlu kongreyi fırsata dönüştüreceğiz“
Kongrede Demirtaş ile birlikte eş başkanlığa seçilen Serpil Kemalbay ise “zorunlu“ olarak gittikleri bu kongreyi bir fırsata dönüştürerek, kamuoyununun taleplerini karşılayacaklarını ifade etti.
HDP’nin bileşeni olan Sosyalist Dayanışma Platformu’nda uzun süre göre alan Kemalbay, kadın ve işçi hakları konusunda da mücadele yürüten bir isim. 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin İstanbul 1. bölge milletvekili adayı olan Kemalbay, en son HDP MYK’da Çalışma Yaşamı, Emek ve Sendikal İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı olarak görevini yürütüyordu.
Kemalbay, kongreyi aynı zamanda yeni bir başlangıç olarak değerlendirirken, kendileri açısından bu zorlu ve çetin dönemi örgütlülüklerini de yükseltecekleri bir döneme dönüştüreceklerini ifade etti. Kemalbay'a göre partilerinin bu kadar hedefe konulmasının tek nedeni var; 7 Haziran da ortaya çıkan „gelecek umudu.“
“Önümüzdeki dönem bizim için demokrasi ve barışın yol haritasını çizeceğimiz bir dönem olacak“ diyen Kemalbay, HDP’nin kuruluş felsefesinin de barışın geliştirilmesi üzerine olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: “Türkiye halkları 7 Haziran’da büyük bir demokrasi hamlesi yaptı. Fakat hemen arkasından darbeler silsilelerinin yaşandığı bir döneme girdik. İlk darbe 7 Haziran sonuçlarındaki demokrasi talebine dönük oldu ve 16 Nisan’daki sandığa giren iradenin farklı bir şekilde sonuçlandırılmasıyla devam etti. Ancak demokrasi ve barış mücadelesinde de önemli mesajların verildiği bu yeni başlangıçta umuda yolculuğu muhakkak tamamına vardıracağız. Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş’ın daha önce söylediği gibi; bu gemiyi mutlaka limana vardıracağız.“
Ancak Kürt sorunu bağlamında içerisinden geçilen çatışmalı ortam ve hükümetin mevcut pozisyonunu sürdüreceğine dair beklentiler, HDP açısından yeni dönemin zorlu geçeceğine işaret ediyor.
HDP'ye yönelik operasyonların dökümü
HDP’nin karşı karşıya kaldığı gözaltı ve tutuklamalar sadece eş genel başkanlar ve milletvekilleriyle sınırlı değil. HDP Hukuk Komisyonu’nca tutulan verilere göre; çatışmalı sürecin yeniden başladığı 24 Temmuz 2015’ten bu yana en az:
-11 bin HDP’li üye ve yöneticisi gözaltına alındı.
-HDP ile ilişkili 5 bin kişi tutuklandı.
-Tutuklular arasında 11 milletvekili, 38 HDP il eş başkanı, 97 HDP ilçe eş başkanı, 83 belediye başkanı, 750'yi aşkın il ve ilçe yöneticisi var.
*55 HDP’li milletvekiline toplamda 18 kez ömür boyu hapis ve 3 bin 126 yıl hapis isteniyor.
-Hakkında en çok hapis istenen ise 486 yıl 6 ay ile Selahattin Demirtaş.
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!