Kendin üret kendin iç: Etil alkol acıysa, kıyma makinesi var
“İçme“ demek için mi, vergi açığını kapatmak adına mı? Türkiye’de alkollü içkilere uygulanan yüksek vergi oranları yurttaşları üretici yaptı. Bu haberin yayınlandığı anlarda alkollü içeceklerde ÖTV yüzde 15.5 daha artırıldı.
TÜİK'in verilerine göre Türkiye’de son 10 yılda yükselen vergilerle alkollü içki fiyatları neredeyse 4 kat arttı. 70'lik rakının ortalama fiyatı 2009 yılında 22 lirayken, bugün 90 lira civarında. Türkiye halkı pahalı içki satın almak yerine bira ve diğer alkollü içkileri evde kendi üretmeye yöneldi.
Evde alkol yapımı konusunda uzun zamandır araştırmalarda bulunan, sektöre yakın isimlerle yıllardır görüşen gazeteci İsmail Şahin, “Tekel bayiilerinde 98 TL’ye satılan bir rakıdan alınan vergi oranı yüzde 70… 8 TL’ye satın aldığınız biradan alınan vergi oranı ise yüzde 60 ve bu rakamlar kesinlikle akla yatkın değil“ ifadelerini kullanıyor. Şahin’e göre vergi artışları nedeniyle her haftasonu Kıbrıs’a gidip Türkiye’ye kaçak alkol getiren insanlar var. Hatta bu taşıma bir sektöre dönüşmüş durumda.
Başkaları ise bu yüksek vergileri ödemek yerine kendi alkolünü üretmeyi seçiyor. Bir litre rakıyı evde 7 TL’ye üretebilen biri neden markette rakının litresine 148 TL ödesin?
Rakı, alkol, şeker, anason ve su ile yapılıyor. Yakın zamana kadar süpermarketlerde satılan „evsel kullanım amaçlı etil alkol“, 1 litrelik şişelerde 48 TL’ye, ecza depoları ve benzeri işletmelerde 5 litrelik bidonlarda 50-60 TL’ye satılıyordu. Fakat 30 Aralık 2017'de gelen düzenlemenin ardından etil alkol satışı yönetmeliği değişti. Etil alkole eklenen madde ile tadı acılaştırıldı ve üzerine “Gıda amaçlı kullanılması uygun değildir“ ibaresi konuldu.
Gerekçeler arasında etil alkole ulaşabilen halkın satışları azaltarak özel sektörü mağdur etmesi de gösteriliyordu. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Şubat ayında Hürriyet gazetesine verdiği demeçte “7.5 liralık biranın dört lirası vergi. Evde bira üretimi vergi kaybına neden oluyor. Bu konudaki görüşlerimizi yetkililerle de paylaştık“ ifadelerini kullanmıştı.
İçki üretiminde etil alkole alternatif olarak kullanılan ve içinde metanol bulunan metil alkol ise ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Metanol içeren alkolden az miktarda dahi içilmesi halinde körlükten, felce, organ kaybından ölüme sebep oluyor.
Etil alkole alternatifler
Şahin, etil alkol düzenlemesinin vatandaşı yeni bir çözüm arayışına yönlendirdiğinin altını çiziyor: “Rakı neredeyse viski fiyatına geldi. Alkole acı tat koydular ama bu kez insanlar üzümü süzdürerek imbikle rakı yapıyor. Kuru üzüm alıp kıyma makinesinde kıyıp şekere yatırıp anasonla karıştırıp rakı yapılabiliyor.“
Başta ekonomik sebeplerden dolayı evde üretilen alkollü içkiler, zamanla tabiri caizse bir trende dönüştü. Hipsterlardan emeklilere her yaş ve gruptan insan Türkiye’de alkollü içkisini evde kendi üretiyor. Bira, rakı ve şarap üreten üç ayrı isimle konuştuk.
EMRE AKAY (İstanbul, 40, Yönetmen, 1 yıldır bira yapıyor)
Bira şişelerinin üzerinde kendi logosu var
Yakında 'Av’ isimli filminin çekimlerine başlayacak olan yönetmen Emre Akay da (40), bir yıldır evinde bira üretimi yapıyor. Yemek yapmayı ve genel olarak mutfağı sevdiği için önce denemek istemiş, vergilerin artışı da önemli bir etken olmuş. Akay, zamanla bira üretimini eğlenceli bir hobiye dönüştürmüş ve şişelerin üzerine kendi logosunu koymuş: “Benim için işin en zevkli kısmı bu olabilir. Etiketsiz bira şişesi bir tuhaf duruyor, biraz da ondan sanırım.“
“Bira dışında başka alkol üretmeyi düşünüyor mu?“ Emre Akay, “Daha önce bazı deneylerim oldu ama bira özelindeki farklı bir durum. Türkiye’de evlerde dışarıdakinden hem daha ucuza hem da iyi bira üretebiliyorsunuz. Diğer alkollerde (şarap, viski) genelde evde üretilen dışarıdaki kadar iyi olmuyor. Ama bir Calvados projem de var, bakalım,“ cevabını veriyor.
EKREM BERİK (68, Ankara, Emekli Turizmci, 7 yıldır rakı yapıyor)
“Merdivenaltı üretimle ilerde ölümler kaçınılmazdır“
Uzun zamandır evde rakı üreten 68 yaşındaki emekli turizmci Ekrem Berik, “Alkol pahalandığı için çevremdeki herkes rakısını evde kendi yapıyor. Bir kere evde üreterek kesinlikle daha kaliteli bir rakı içiyorsunuz. Eskiden evde içki yapan meraklılar vardı fakat kimse bira yapmazdı. Şarap yapılırdı. Şarap ve bira yapmakta tehlike yoktur. Rakı yapımına ise özen gösterilmelidir. Herkes rakı yapamaz. Şimdikiler dikkat etmeli“ diyor. Berik ayrıca rakı üretiminde sağlık konusuna dikkat çekiyor:
“Özellikle belirtmek isterim ki devlet ‚reel‘ sektörden toplayamadığı vergileri, dolaylı olarak sigara, alkol ve akaryakıta konulan yüksek vergilerle kapatıyor. Özel sektörün çıkarları ve vergi kaybının önlenmesi amaçlı merdivenaltı üretimle ileride ölümler kaçınılmazdır ve bu ölümlerin önlenmesi için etil alkolün marketlerde yeniden satılması gerekir.“
HAKAN BALKAN (33, İzmir, Fotoğrafçı, 5 yıldır şarap yapıyor)
“Evde yapılmış şaraptan daha iyi şarap içmedim“
İnsanların çoğu önce içtiği alkolü ucuza getirmek için yola çıkıyor ve sonra bu küçük girişim büyük bir hobiye hatta bir tutkuya dönüşüyor. Evde şarap yapmaya başlayıp Tekirdağ’dan kendine bağ alan insanlar bile var. 33 yaşındaki fotoğrafçı Hakan Balkan'ın tutkusu 5 yıl önce başlamış;
“Türkiye'de iyi şarap içmek için 40-50 TL harcamanız gerek. İyi bir üzüm bulursam bunun üretimi evde 5 TL’ye geliyor. Katkısı cebimize de oluyor. Finalde de kendi yarattığınız içkiyi tadıyorsunuz. İşin en heyecen verici kısmı da esasen bu. Ben evde yapılmış şaraptan daha iyi bir şarap içmedim.“
taz lesen kann jede:r
Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen
meistkommentiert
Bis 1,30 Euro pro Kilowattstunde
Dunkelflaute lässt Strompreis explodieren
Ex-Wirtschaftsweiser Peter Bofinger
„Das deutsche Geschäftsmodell funktioniert nicht mehr“
Studie Paritätischer Wohlfahrtsverband
Wohnst du noch oder verarmst du schon?
Armut in Deutschland
Wohnen wird zum Luxus
Leben ohne Smartphone und Computer
Recht auf analoge Teilhabe
Ansage der Außenministerin an Verbündete
Bravo, Baerbock!