piwik no script img

323 gün sonra gelen özgürlük„Teker teker de olsa onları alacağız“

Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın sızdırılan emaillerini haberleştirmeleri nedeniyle 1 yıla yakın süredir cezaevinde olan gazeteciler Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat, tahliye edildi.

Dostları ve meslektaşları, tahliye edilen Mahir Kanaat ve Tunca Öğreten'i Silivri'de karşıladı. Foto: Özel

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın RedHack tarafından sızdırılan emailleri haberleştirmelerinin ardından „terör örgütü adına suç işleme“ ve „terör örgütü üyeliği“ ile suçlanan tutuklu gazeteciler Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat, 323 gün sonra tahliye edildi.

Tunca Öğreten'in eşi Minez Öğreten, kararın ardından eşini İstanbul'un 80 km dışındaki Silivri Cezaevi'nden almaya giderken, „Şok içindeyim. Hiç beklemiyorduk, çok umutsuzduk. Umarım bu karar diğer tutuklu gazetecilerin özgürlüğüne açılan bir kapı olur. Tüm gazeteciler özgür kalmadan mutlu değiliz, teker teker de olsa onları alacağız.“ dedi.

Tutuklu gazeteciler Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat, mahkemenin kararı uyarınca Çağlayan'daki İstanbul'daki adliye binasında görülen duruşmaya Silivri Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Aynı dava kapsamında tutuksuz yargılanan gazeteciler Ömer Çelik, Derya Okatan, Eray Sargın ve Metin Yoksu duruşma salonunda yer aldı.

“1 yıldır tutukluyum“

Bild: özel
Canan Coşkun

Gazeteciliğe 2012'de Cumhuriyet gazetesinde başlayan Canan Coşkun, Ekim 2013'ten bu yana yargı muhabirliği yapıyor. Yargı muhabirliğine başladığı ilk zamanlarda 17-25 Aralık soruşturmasını ve peşinden gelen Gülen cemaati soruşturmalarını yakından takip eden Coşkun, ifade ve basın özgürlüğü dava ve soruşturmaları ile yakından ilgileniyor. Coşkun yaptığı haberler nedeniyle bir çok davada halen yargılanıyor.

Mahkemede söz alan Tunca Öğreten, 1 yıldır tutuklu olduğunu söyleyerek, mağduriyetinin son bulması umuduyla adalet aradığını dile getirdi. Savaş muhabirliği de dahil olmak üzere gazetecilik mesleğinin her türlü zorlu alanında görev yaptığını ifade eden Öğreten, buna rağmen kendini hiç „şu anki kadar tedirgin“ hissetmediğini söyledi.

Öğreten, “Kendini hacker olarak tanıtmaktan imtina etmeyen, adı sanı bilinmeyen birinin iftirası ile 1 yıldır özgürlüğümden, eşimden mahrum bırakılmış durumdayım. Yaşadığımı mağduriyetin gelecekte sizin vicdanınızı rahatsız etmemesi için tutuksuz yargılanmak istiyorum“ dedi.

Savcı, suçun niteliği, işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı olduğunu iddia ederek, tutukluluğun devamına karar verilmesini talep etmesine rağmen mahkeme heyeti, tahliye kararı verdi. „Tutuklulukta geçirilen süre, mevcut delil durumu“ dikkate alarak Öğreten ve Kanaat’i tahliye eden mahkeme, gazetecilere yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartı koydu. Bir sonraki duruşma 3 Nisan 2018’e ertelendi.

Karar, salonda sevinç çığlıkları ve alkışlarla karşılandı. Mahir Kanaat'in eşi Sevgi Kanaat ise, „Adalet nihayet yerini buldu. Şimdi kızım Eylül'ü okuldan almaya gidiyorum. Sınavı vardı ama izin alacağım. Birlikte Silivri'ye gidip babasını alacağız.“ dedi.

„Tüm tutuklu gazeteciler özgür bırakılana kadar“

Bir yılı aşkın bir süredir özgürlüklerinden mahrum bırakılan Birgün çalışanı Mahir Kanaat'in ve Tunca Öğreten'in özgürlüklerine kavuşmasının sevindirici olduğunu söyleyen BirGün gazetesi Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı ise,

„Dünyanın her yerinde gazetecilere çeşitli bilgiler gelir ve onlar da bunları değerlendirir ve haberi değeri gördüğü takdirde yayımlar. Bizde ise haberciliğin temel ilkesi olan fiiller suçlama olarak kullanılıyor. Çeşitli terör örgütlere üye olduğu iddia edilen 6 gazeteciye gazeteciye yöneltilen trajikomik suçlamalar arasında haber yapmak, tweet atmak ve çeşitli sosyal medya gruplarına üye olmak yer alıyor. İktidarın gazetecilere yönelik keyfi uygulamaları iki gazeteci ile sınırlı değil. Tüm tutuklu gazeteciler özgür bırakılana kadar sevincimizi buruk olarak yaşayacağız maalesef.“ değerlendirmesinde bulundu.

taz lesen kann jede:r

Als Genossenschaft gehören wir unseren Leser:innen. Und unser Journalismus ist nicht nur 100 % konzernfrei, sondern auch kostenfrei zugänglich. Texte, die es nicht allen recht machen und Stimmen, die man woanders nicht hört – immer aus Überzeugung und hier auf taz.de ohne Paywall. Unsere Leser:innen müssen nichts bezahlen, wissen aber, dass guter, kritischer Journalismus nicht aus dem Nichts entsteht. Dafür sind wir sehr dankbar. Damit wir auch morgen noch unseren Journalismus machen können, brauchen wir mehr Unterstützung. Unser nächstes Ziel: 40.000 – und mit Ihrer Beteiligung können wir es schaffen. Setzen Sie ein Zeichen für die taz und für die Zukunft unseres Journalismus. Mit nur 5,- Euro sind Sie dabei! Jetzt unterstützen

0 Kommentare

  • Noch keine Kommentare vorhanden.
    Starten Sie jetzt eine spannende Diskussion!