Kırmızı bülten nedeniyle Slovenya'da tutuklanmıştı: Alman vatandaşı İsmet Kılıç hala cezaevinde

Türkiye'nin İnterpol'e yaptığı başvurudan dolayı 42 gündür Slovenya'da tutuklu bulunan İsmet Kılıç'ın tutukluluğunun devamına karar verildi.

1997 yılında siyasi sığınmacı olarak Almanya'ya gelen Kılıç, 2009 yılında Alman vatandaşlığına geçti Foto: özel

Türkiye'nin İnterpol'e yaptığı başvuru sebebiyle 26 Temmuz'dan bu yana Slovenya'da tutuklu bulunan Alman vatandaşı İsmet Kılıç, Çarşamba günü mahkeme karşısına çıktı. Mahkeme, sınır dışı işlemini durdurmak için henüz „geçerli bir sebep bulamadığı“ gerekçesiyle Kılıç'ın tutukluluğunun devamına hükmetti. Kılıç'ın avukatı Pavel Djurkoviç, mahkemenin kararına itiraz edeceğini belirtirken, bu kararın Kılıç'ın Türkiye'ye iade edileceği anlamına gelmediğini ifade etti. Üst mahkemeye devredilen davada kısa süre içinde bir karar çıkmasını beklediğini söyleyen avukat, Kılıç'ın serbest bırakılacağını düşündüğünü belirtti. Kılıç'ın Türkiye'de kesinleşmiş hapis cezası bulunuyor.

Alman vatandaşı İsmet Kılıç, (54) Temmuz ayında ailesiyle tatil için gittiği Hırvatistan'dan Almanya'ya dönerken, İnterpol tarafından kırmızı bülten ile arandığı gerekçesiyle Slovenya sınırında gözaltına alınmıştı. Duisburg'da taksi şoförlüğü yapan ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da bulunan Kılıç, o zamandan beri Slovenya'nın Koper kentinde tutuluyor. Türkiye'de veteriner olarak çalışan İsmet Kılıç, 1992-1995 yılları arasında Ankara BEM-SEN'de (Belediye Emekçileri Sendikası) Başkan ve Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyordu. 1996 yılındaTürkiye'deki sendikal faaliyetlerinden hareketle „terör örgütü üyeliği“ suçlamasıyla yargılanıp 7 buçuk yıl kesinleşmiş hapis cezası alan Kılıç, 1997 yılında siyasi sığınmacı olarak Almanya'ya geldi; 2009 yılında da Alman vatandaşlığına geçti.

Türkiye'deki mahkemenin Kılıç hakkında nihai kararını 2008 yılında verdiğini söyleyen avukat Djurkoviç, verilen cezanın üzerinden 10 yıl geçtiği için Slovenya yasalarına göre davanın zaman aşımına uğraması gerektiğini belirtti. Ancak mahkeme bu gerekçeyi kabul etmedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 40 günlük süre içinde Slovenya'daki mahkemeye bazı belgeler sunduğunu belirten Djurkoviç, bu belgelerin Kılıç'ın suçlu olduğunu kanıtlamadığını, aksine Kılıç'ın siyasi nedenlerle yargılandığını ortaya koyduğunu belirtti: „Türkiye makamlarının verdiği sadece savcılık tarafından yazılmış bir notttan ibaretti. Aldığı hapis cezası bile yazmıyordu. Zaten müvekkilim DGM'de yargılandı, bu problemli bir mahkeme, verdiği kararlar da AİHM tarafından tanınmıyor. “

„Almanya'dan baskı olsaydı hakim bu kararı veremezdi“

Öte yandan Slovenya, 1997 yılında Almanya'da siyasi sığınma hakkı elde eden Kılıç'ın iltica belgelerini görmek istiyor. Ancak bu pek de kolay değil, çünkü Alman makamlarına göre Kılıç hakkındaki kayıtlar, prosedür gereği 20 yılın ardından yok edilmiş. Eğer Kılıç'ın politik sebeplerle bir AB ülkesine sığındığı belirlenirse, Slovenya'nın Kılıç'ı iade etmesi yasal olarak mümkün değil. Avukat Pavel Djurkoviç, bu durumu „absürt“ olarak değerlendirdi: „Bu sadece benim değil, herkesin fikri. Hakim, Kılıç'ın politik sebeplerden ötürü iltica aldığından emin olmak istiyor. Ama bu sebepleri Almanya zaten 1997 yılında bulmuş, iltica vermiş, vatandaşlık vermiş. Slovenya Almanya'nın 20 yıl önce verdiği karara karşı çıkamaz, buna uymalılılar.“

Avukat Djurkoviç, Türkiye hükümetinin siyasi sebeplerle Slovenya'ya baskı yapmış olma ihtimalini gerçekçi bulmadığını belirtti: „Slovenya, Türkiye yerine Almanya ile iyi bir ilişki içinde olmayı tercih eder.“ Djurkoviç Alman hükümetinin elinden gelen her şeyi yaptığı görüşünü paylaşsa da, İsmet Kılıç'ın eşi Nurgül Kılıç, avukat ile aynı fikirde değil.

Nurgül Kılıç, Türk makamlarının Slovenya'ya belge sunmak için verilen 40 günlük sürenin sona ermesinin ardından eşi İsmet Kılıç'ın Çarşamba günü serbest bırakılacağına inanıyordu. İsmet Kılıç'ın abisi ve bir arkadaşı da kendisine Almanya'ya geri getirmek üzere Slovenya'ya gitti. Ancak mahkemenin verdiği karar, herkes için büyük bir hayal kırıklığıydı.

Nurgül Kılıç, Slovenya'daki elçilik dahil olmak üzere, Alman devletinin eşinin davasıyla yeterince ilgilenmediğini düşündüğünü söyledi. Mahkemenin kararının ardından hemen elçiliğe yazdığını, ancak bir cevap alamadığını aktaran Kılıç, „Herkes bir uykuda, uyanmak istemiyor. Baskı olsaydı hakim bu kararı veremezdi. Bir baskı göremiyoruz,“ dedi. Nurgül Kılıç, eşinin durumunun iyi olmadığını, epey kilo verdiğini ifade etti. Özellikle politikacılardan destek beklediğini söyleyen Kılıç, 7 Eylül Cumartesi günü Duisburg'da İsmet Kılıç için düzenlenecek eyleme katılım beklediğini dile getirdi.

„Bu keyfi bir tutum“

Almanya vatandaşı yazar Doğan Akhanlı da 2017 yılında tatil için İspanya'ya gittiğinde benzer bir durumla karşılaşmıştı. Önce gözaltına alınan Akhanlı, 40 gün boyunca İspanya'da kalmak zorunda bırakılmış, ardından özgürlüğüne kavuşmuştu. Türkiye hükümetinin İnterpol'ü siyasi sebepler için istismar ettiğini söyleyen Akhanlı, kendi davasının, kamuoyu baskısı nedeniyle Dışişleri Bakanlığı tarafından daha hızlı bir şekilde çözüldüğünü ifade etti: „Alman hükümetinin bir vatandaşının tanınmış olup olmamasına göre harekete geçmeyip herkese eşit davranması gerektiğini düşünüyorum.“ Akhanlı, Kılıç'ın başına gelenlerde Alman devletinin de sorumluluğu olduğunu söyledi: „Almanya tüm bunlarla ilgili bilgi sahibi. Kendi vatandaşı olan birine karşı sorumluluğu var; böyle durum varsa onu uyarması gerekirlerdi. Bu keyfi bir tutum.“

Einmal zahlen
.

Fehler auf taz.de entdeckt?

Wir freuen uns über eine Mail an fehlerhinweis@taz.de!

Inhaltliches Feedback?

Gerne als Leser*innenkommentar unter dem Text auf taz.de oder über das Kontaktformular.

Das finden Sie gut? Bereits 5 Euro monatlich helfen, taz.de auch weiterhin frei zugänglich zu halten. Für alle.

Bitte registrieren Sie sich und halten Sie sich an unsere Netiquette.

Haben Sie Probleme beim Kommentieren oder Registrieren?

Dann mailen Sie uns bitte an kommune@taz.de.