Türkei-Dossier vom 08.08.: Der Sieger steht so gut wie fest

Boğaz kıyılarında rota belirleniyor. Zwischen Modernisierung, Repression und Religion: Wohin steuert die Türkei? In der taz vom 8. August sind fünf Sonderseiten zum Thema erschienen. Einige Artikel sowie das Editorial können Sie hier auch auf Türkisch lesen.

Unterstützung für Erdogan am 03. August 2014 in Istanbul. Bild: dpa

Am Sonntag wird in der Türkei ein neuer Präsident gewählt. Der Sieger schon so gut wie fest: Tayyip Erdogan. Er ließ die Istanbuler Gezi-Proteste niederknüppeln. Er forciert die Rückwendung zum Islam. Er plant gigantische Großprojekte, ohne die Bevölkerung dabei einzubinden. Kritiker werden von ihm rüde abgekanzelt. Zu Europa hält er Abstand, auch wenn ihm die Auslandstürken und Deutschland und anderswo als Wähler lieb und teuer sind.

taz.de sitesinde, Daniel Bax'ın, Erdoğan'ın siyasal gelişimi hakkında bir makale, Gaye Boralıoğlu'nun kaleminden ironik bir kısa öykü ve Ali Akay'ın Erdoğan dönemi aydınlarına dair bir yazısını bulacaksınız.

Aber Tayyip Erdogan hat auch für einen gewaltigen Modernisierungsschub gesorgt, und dafür, dass es vielen Menschen heute wirtschaftlich besser geht. Und es ist ihm gelungen, die Kurdenfrage einer Lösung näherzubringen.

Am 8. August erschienen in der taz fünf Sonderseiten zur Wahl in der Türkei.

Aus dem Inhalt der Print-Sonderseiten:

Die Fans: Jürgen Gottschlich berichtet aus einer Hochburg Erdogans. In der Istanbulder Vorstadt haben zuletzt 90 Prozent seine Partei gewählt.

Die Kritiker: Die taz hat türkische Künstler gefragt, was sie von Tayyip Erdogan halten.

Der Protest: Deniz Yücel geht der Frage nach, was aus den Istanbuler Gezi-Demonstrationen geworden ist.

Die Zukunft: Die Schriftstellerin Gaye Boralioglu wagt ein Blick in die Zukunft. Wie sieht ihr Heimatland in zehn Jahren aus?

Die Analyse: Türkei-Kenner Daniel Bax über den Wandel der Türkei unter der AKP.

Außerdem: die gelähmte Opposition - war das was? 12 Jahre Erdogan – was hat sich verändert? Alle Macht für Tayyip – was hat der Mann noch vor?

Das Editorial in Türkisch:

Başyazı

Boğaz kıyılarında rota belirleniyor

Türkiye'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi herhangi bir seçim değil. Almanya Federal Cumhuriyeti'nin ekonomik, politik, askeri ve milyonlarca Türkiye kökenli insanıyla yakından bağlı olduğu, krizlerle sarsılan bir bölgenin merkezinde yeralan, ekonomik atılım içindeki bir ülkenin geleceğiyle ilgili bir yön tayini.

Seçimin galibi şimdiden belli gibi: Recep Tayyip Erdoğan, şimdilik başbakan, ama daha ilk turda oyların yüzde ellisinden fazlasını alması pekala mümkün. 60 yaşındaki bu siyasetçiye bakış, Türkiye'yi aralarında derin bir düşmanlığın olduğu iki kampa bölüyor.

Erdoğan bu kamplardan birinin, yani şehirli seçkinlerin, birçok aydının, öğrencinin ve sanatçının gözünde, demokrasinin arızalarının, dinsel önyargıların ve otoriter bir devlet anlayışının simgesi. İstanbul'da Gezi Parkı'nı korumak için yapılan protesto gösterilerini şiddetle bastıran bu adam, çoğulcu demokrasi ve hukuk devleti anlayışından nasibini almamış, diyor bu insanlar. Yeniden dine dönüşü savunmakla, kadını erkeğe eşit görmemekle ve hatta devleti bir anlamda kendi mülkü gibi görmekle suçluyorlar onu. Erdoğan'ın, etkilenecek ve mağdur olacak insanların katılımı olmaksızın ve doğal dengeleri görmezden gelerek keyfi bir tutumla gerçekleştirmek istediği büyük projeleri kabul edilmez buluyorlar. Ve Erdoğan'ın, Avrupa'ya ve Avrupa değerlerine sırt çevirmesini eleştiriyorlar.

Ama Erdoğan'ın milyonlarca heyecanlı, ona minnetle bağlı taraftarı da var. Hükümet başkanı olarak on yıldan uzun bir süredir müthiş bir modernleşme hamlesine önayak oldu. Ve Türkiye'de birçok insanın ekonomik olarak birkaç yıl öncesine oranla daha iyi bir yere gelmesini sağladı. Kürt sorununu çözüme yaklaştırması, küçümsenmeyecek bir başarı olarak görülüyor. Ekonomik gücü ulusal heyecanlarla biraraya getiren çizgisi, birçok yurttaşının, ülkeleriyle yeniden gurur duymasını sağladı.

Sonunda hangi bakış açısı galebe çalacak? Tayyip Erdoğan'ın daha fazla güç kazanmasından ve Türkiye toplumuna kendi siyasal ve ahlaki görüşlerini dayatmasından endişe duyulmalı mı acaba? taz Türkiye toplumunun çok farklı kesimlerinden çok farklı algılamaları bir dosyada sunuyor.

taz.de sitesinde, Daniel Bax'ın, Erdoğan'ın siyasal gelişimi hakkında bir makale, Gaye Boralıoğlu'nun kaleminden ironik bir kısa öykü ve Ali Akay'ın Erdoğan dönemi aydınlarına dair bir yazısını bulacaksınız.