Seit dem Ausnahmezustand wurden Dutzende von Frauenhäusern und Zentren unter Zwangsverwaltung gestellt. Ein harter Rückschlag für Aktive in der Frauenarbeit.
OHAL ile Güneydoğu'daki belediyelere kayyım atanmasının ardından, çok sayıda sığınma evi ve kadın merkezi kapatıldı. „Şiddet üreten topluma“ karşı verilen mücadele tehdit altında.
“Halkını düşünen bir devlet, insanının evini başına yıkar mı? Çocukluğumuzun, genç kızlığımızın geçtiği buraları nasıl bırakacağız? Hayallerimizle oynamaya ne hakları var?“
Sokağa çıkma yasaklarından en çok etkilenen Güneydoğu'da „hayır“ oyları yüksek çıksa da katılım son seçimlere göre daha azdı. 1 Kasım seçimleriyle kıyaslandığında oy farklılaşmaları ‚evet‘ lehinde oldu.
Das Leben könnte so einfach sein, wenn wir nur öfter widersprechen würden. Über den gesellschaftlichen Drahtseilakt des Verneinens aus weiblicher Sicht.
Resmi rakamlara göre Diyarbakır’da 35 bin Suriyeli yaşıyor. Çeşitli vakıflar ve gönüllüler, yaşama tutunmaya çalışan mültecilere destek olmaya çalışıyor.